tag:blogger.com,1999:blog-40247583162033413922024-03-13T02:06:54.625+03:00bu benim dünyammesleğimi seven bir desinatör, kendi mutfağımın azimli aşçısı, zeynebimin tecrübesiz annesi, sevgilimin biricik eşiyim ve aşağıda paylaştıklarımda benim küçücük dünyamın acizane yansımaları..emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.comBlogger411125tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-64312436104591022802013-03-23T10:32:00.000+02:002013-03-23T10:32:02.890+02:00bloğumu taşıdımilk göz ağrım olan bu bloğumu <a href="https://1biranne.wordpress.com/">1biranne</a> isimli yeni bloğuma taşıdım. oraya beklerim;)emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-91346438317752215642012-07-30T08:52:00.001+03:002013-03-21T14:09:53.074+02:00CANININ PARÇASINI KREŞTE BIRAKAN ANNENİN DRAMI<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibbe1q64-KDOAfpzwh_Te614jy7I4BA7lHJ2BydJodu8NHPZjnPsQYj6WcGEYS6qNDY6lMKWNccoGwXZd7oKRUwYFAvD0b16LRM0ti-1O1_E56Yss2WDq9j9AhFjsPt3pEoK1KNqv4_rv5/s1600/1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" eda="true" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibbe1q64-KDOAfpzwh_Te614jy7I4BA7lHJ2BydJodu8NHPZjnPsQYj6WcGEYS6qNDY6lMKWNccoGwXZd7oKRUwYFAvD0b16LRM0ti-1O1_E56Yss2WDq9j9AhFjsPt3pEoK1KNqv4_rv5/s320/1.jpg" width="320" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">iş mi şimdi bu! gözümden sakındığımı hiç mi hiç tanımadığım insanlara emanet etmek zorundayım. aylardır bunun sancısını çekerken, o büyük gün geldi çattı. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">bu sabah ''haydi kreşe gidelim, biraz çabuk olun yoksa sizi bekliyemiycem, hadi ama hadiiii, anne yaa saçlarımı öğretmenim tarasa olmaz mı'' nidalarıyla gözlerini açan prenses bizi fenaca yanılttı. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">daha kreşin kapısından girerken başladı trajedi. ayakkabılarını çıkarıp içeri girmesi gereken prenses vampir görmüş gibi arkasına -annesinin bacaklarına- yapıştı ve haaayyıııırrrr çığlıklarına başladı. -halbuki daha üç gün önce öğretmeniyle görüşmeye gitmiş ve zeynebin asla sesini yükselterek ağlamayacağını, ağlasa bile köşeye çekilip içli içli ağlayacağını söylemiştim. şimdi kadın hakkımda çok kötü şeyler düşünüyordur heralde? çocuğumun gerçek annesi olup olmadığım konusunda bile tereddüt yaşamış olabilir. öyle değil mi ya, çocuğun<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>annesi olsam onu tanır, nasıl tepki vereceğini bilirdim! -</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">çığlıklardan sonra <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>ben yumuşacık ses tonumla haydi annecim birlikte girip kreşi dolaşalım diyerek onu ikna ettim. kreşi dolaştık, öğretmeni ve arkadaşlarıyla, kurum sorumlusuyla, kreş müdiresi ile ve bilimum herkesle tanıştık. buraya kadar -elini bırakmamam şartıyla- bir sorun yok. ama artık sınıfa gidip eğitime-oyuna katılma zamanı geldi de geçti. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">ama yok asla! <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>prenses buna hiç mi hiç yanaşmıyor. beynimin içinde adem amcanın sözleri çınlayıp duruyor. ''çocuk ağlaya ağlaya kreşe bırakılmaz. anne mutlaka çocuğuyla birlikte sınıfa gidip bir süre onunla vakit geçirmeli, sonra çocuğuna söyleyerek sınıf dışına çıkmalı ama her ihtimale karşı okul içerisinde bulunmalı ve çocuğu ona ihtiyaç duyduğunda annesinin yakınında bulunduğunu bilmeli. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">tamam adem amca iyi hoş da ben prensesle sınıfa girdiğimde sınıftan dışarı çıkamıyorum. tam da senin söylediklerini yapmaya kararlıyım ama benim prenses buna hiç izin vermiyor. sınıf kapısından dışarı adım atacak olsam basıyor çığlığı. peki ben şimdi ne yapmalıyım? </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">derken prensesi alıp müdire hanımın odasına geliyorum. anlatıyorum, anlatmaya çalışıyorum ama yok, olmuyor, anlamıyor, anlamak istemiyor. artık ben de ağlamaklıyım, bir taraftan üzülüyorum bir taraftan sinirlenmeye başlıyorum. derken saate bir bakıyorum ki körolasıca geçmek bilmemiş. ve saatlerce güne giden kadınlar gibi müdire hanımın odasında oturuyor, muhabbet ediyoruz. keyfimiz yerinde yani. ama iş maksadını <st1:place w:st="on"><st1:city w:st="on">aştı</st1:city></st1:place>, nasıl gidecek bu çocuk sınıfa derken ben babası geliyor beni almaya. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">annecim artık ben işe gitmek zorrrr... derken bizim ''nerden geldiğine anlam veremediğim'' çığlıklar başlıyor. babası içeri girer girmez ben dışarı sıvışıyorum. şimdi akşama kadar böyle ağlıyacak diye düşünürken zeynebin sesi kesiliyor. acaba birşey mi oldu, çocuk tıkandı mı?? hayır hiçbirşey olmamış, babası beni işe bırakıp kendi işlerini de hallettikten sonra onu almaya gideceğini izah etmiş, bizim prenses de müdire hanımla sulu boya yapmaya gitmiş. şaka gibi:)</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">saat başı aradım, herşey yolunda diyor hep telefondaki<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>ses. ama içim fena, huzursuz. sanki öyle değilmiş gibi. beni kandırıyorlar mı yoksa? telefona istesem diyorum.. ama ya gerçekten herşey yolundaysa ve benim sesimi duyunca yoldan çıkarsa! en iyisi sabır. zaten son 1 saat. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">akşamı 44 gözle bekliyorum:(</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;"><br /></div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com3Bursa, Türkiye40.266864 29.063447940.218399999999995 28.9844839 40.315328 29.1424119tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-12926809516434749332012-07-30T08:52:00.000+03:002012-08-01T08:55:54.056+03:00CANININ PARÇASINI KREŞTE BIRAKAN ANNENİN DRAMI<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibbe1q64-KDOAfpzwh_Te614jy7I4BA7lHJ2BydJodu8NHPZjnPsQYj6WcGEYS6qNDY6lMKWNccoGwXZd7oKRUwYFAvD0b16LRM0ti-1O1_E56Yss2WDq9j9AhFjsPt3pEoK1KNqv4_rv5/s1600/1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" eda="true" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibbe1q64-KDOAfpzwh_Te614jy7I4BA7lHJ2BydJodu8NHPZjnPsQYj6WcGEYS6qNDY6lMKWNccoGwXZd7oKRUwYFAvD0b16LRM0ti-1O1_E56Yss2WDq9j9AhFjsPt3pEoK1KNqv4_rv5/s320/1.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">iş mi şimdi bu! gözümden sakındığımı hiç mi hiç tanımadığım insanlara emanet etmek zorundayım. aylardır bunun sancısını çekerken, o büyük gün geldi çattı. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">bu sabah ''haydi kreşe gidelim, biraz çabuk olun yoksa sizi bekliyemiycem, hadi ama hadiiii, anne yaa saçlarımı öğretmenim tarasa olmaz mı'' nidalarıyla gözlerini açan prenses bizi fenaca yanılttı. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">daha kreşin kapısından girerken başladı trajedi. ayakkabılarını çıkarıp içeri girmesi gereken prenses vampir görmüş gibi arkasına -annesinin bacaklarına- yapıştı ve haaayyıııırrrr çığlıklarına başladı. -halbuki daha üç gün önce öğretmeniyle görüşmeye gitmiş ve zeynebin asla sesini yükselterek ağlamayacağını, ağlasa bile köşeye çekilip içli içli ağlayacağını söylemiştim. şimdi kadın hakkımda çok kötü şeyler düşünüyordur heralde? çocuğumun gerçek annesi olup olmadığım konusunda bile tereddüt yaşamış olabilir. öyle değil mi ya, çocuğun<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>annesi olsam onu tanır, nasıl tepki vereceğini bilirdim! -</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">çığlıklardan sonra <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>ben yumuşacık ses tonumla haydi annecim birlikte girip kreşi dolaşalım diyerek onu ikna ettim. kreşi dolaştık, öğretmeni ve arkadaşlarıyla, kurum sorumlusuyla, kreş müdiresi ile ve bilimum herkesle tanıştık. buraya kadar -elini bırakmamam şartıyla- bir sorun yok. ama artık sınıfa gidip eğitime-oyuna katılma zamanı geldi de geçti. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">ama yok asla! <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>prenses buna hiç mi hiç yanaşmıyor. beynimin içinde adem amcanın sözleri çınlayıp duruyor. ''çocuk ağlaya ağlaya kreşe bırakılmaz. anne mutlaka çocuğuyla birlikte sınıfa gidip bir süre onunla vakit geçirmeli, sonra çocuğuna söyleyerek sınıf dışına çıkmalı ama her ihtimale karşı okul içerisinde bulunmalı ve çocuğu ona ihtiyaç duyduğunda annesinin yakınında bulunduğunu bilmeli. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">tamam adem amca iyi hoş da ben prensesle sınıfa girdiğimde sınıftan dışarı çıkamıyorum. tam da senin söylediklerini yapmaya kararlıyım ama benim prenses buna hiç izin vermiyor. sınıf kapısından dışarı adım atacak olsam basıyor çığlığı. peki ben şimdi ne yapmalıyım? </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">derken prensesi alıp müdire hanımın odasına geliyorum. anlatıyorum, anlatmaya çalışıyorum ama yok, olmuyor, anlamıyor, anlamak istemiyor. artık ben de ağlamaklıyım, bir taraftan üzülüyorum bir taraftan sinirlenmeye başlıyorum. derken saate bir bakıyorum ki körolasıca geçmek bilmemiş. ve saatlerce güne giden kadınlar gibi müdire hanımın odasında oturuyor, muhabbet ediyoruz. keyfimiz yerinde yani. ama iş maksadını <st1:place w:st="on"><st1:city w:st="on">aştı</st1:city></st1:place>, nasıl gidecek bu çocuk sınıfa derken ben babası geliyor beni almaya. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">annecim artık ben işe gitmek zorrrr... derken bizim ''nerden geldiğine anlam veremediğim'' çığlıklar başlıyor. babası içeri girer girmez ben dışarı sıvışıyorum. şimdi akşama kadar böyle ağlıyacak diye düşünürken zeynebin sesi kesiliyor. acaba birşey mi oldu, çocuk tıkandı mı?? hayır hiçbirşey olmamış, babası beni işe bırakıp kendi işlerini de hallettikten sonra onu almaya gideceğini izah etmiş, bizim prenses de müdire hanımla sulu boya yapmaya gitmiş. şaka gibi:)</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">saat başı aradım, herşey yolunda diyor hep telefondaki<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>ses. ama içim fena, huzursuz. sanki öyle değilmiş gibi. beni kandırıyorlar mı yoksa? telefona istesem diyorum.. ama ya gerçekten herşey yolundaysa ve benim sesimi duyunca yoldan çıkarsa! en iyisi sabır. zaten son 1 saat. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">akşamı 44 gözle bekliyorum:(</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt;">
<br /></div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com3Bursa, Türkiye40.266864 29.063447940.218399999999995 28.9844839 40.315328 29.1424119tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-51447116339320159482012-07-25T08:54:00.002+03:002013-03-21T14:09:53.098+02:00Ramazan'ın anımsattıkları<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheSULkAiE5HlMNScL9yShHHBjHOaMA6_hOXXtbXUGMiY9N0he8W82uu3jIN63260bhBWKj0IOr0raqjiNK97kTndlXwHhq01Z8t1Rv8x3oXiOew8bRF3XvdEiltpZzdeKnJuARAtCgm_Ep/s1600/1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" sda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheSULkAiE5HlMNScL9yShHHBjHOaMA6_hOXXtbXUGMiY9N0he8W82uu3jIN63260bhBWKj0IOr0raqjiNK97kTndlXwHhq01Z8t1Rv8x3oXiOew8bRF3XvdEiltpZzdeKnJuARAtCgm_Ep/s400/1.jpg" width="400" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">ramazan deyince aklıma Rabbe yakınlık geliyor..</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">O'nun yolunda adımlarımı daha dikkatli ve hızlı atmam gerektiğini anımsıyorum.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">ne kadar da uyuşuğum bu konuda, ne kadar vurdumduymazım. sanki hiç ölmeyecekmişim, hiç hesaba çekilmeyecekmişim gibi...</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">sonra oruç geliyor;</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">açlık, susuzluk, yorgunluk derken nefsime düşkünlüğümü farkediyorum.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">dört mevsim aç olanları düşünüyorum bir an, kendime soruyorum sonra, nasıl bu kadar bencil olabiliyorum?</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">namaz geliyor derken;</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">her daim başımın tacı etmem gereken namaz.. ne olur Allah'ım diyorum, ramazanın yüzü suyu hürmetine bu ibadeti yüreğime duyur, onu kıymetlendir..</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">iftar sofraları geliyor, dostlar, muhabbet.. nicedir görüşülmeyenlerle hasret gidermek, eskilerden ve yenilerden konuşmak. büyüklerin özlem gidermesi, küçüklerin birbirini tanıması... </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">ve teravih;</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">caminin havasını yudum yudum içe çekmek,<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Rabbe yakın oldugunu bir daha hissetmek, beş vakit namazın o kadar da çok olmadığını, daha fazlasının da yapılabileceğini görmek..</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">sahur; gecenin bir yarısı, Yaradan'ın ''bana dua edin, icabet edeyim'' dediği anda derin uykudan sırf onun için uyanmak.. O'nun için bir gün daha aç susuz durmaya niyet etmek. caanım ramazan davullarının sesini işitip gülümsemek..</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">bir de Ramazan deyince benim aklıma ''Ramazana erişipte günahlarından arınmayanın burnu yere sürtülsün.'' hadisine muhatap olma ihtimalim geliyor ve korkuyorum, içim titriyor..</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: center;"><span lang="EN-US"><strong><em>ne olur Allah'ım, ayların sultanı Ramazan'ın hürmetine kalplerimizi temizle, günahlarımızı affet, ibadetlerimizi yerine getirmede istek ve sabır ver, ve bu kutlu ayı tamamladığımızda kalplerimizi ve bedenlerimizi -yeniden doğmuş gibi- tertemiz et.. AMİN</em></strong></span></div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com1Bursa, Türkiye40.266864 29.063447940.218399999999995 28.9844839 40.315328 29.1424119tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-22961513352680766562012-07-25T08:54:00.001+03:002012-07-25T08:56:53.655+03:00Ramazan'ın anımsattıkları<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheSULkAiE5HlMNScL9yShHHBjHOaMA6_hOXXtbXUGMiY9N0he8W82uu3jIN63260bhBWKj0IOr0raqjiNK97kTndlXwHhq01Z8t1Rv8x3oXiOew8bRF3XvdEiltpZzdeKnJuARAtCgm_Ep/s1600/1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" sda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheSULkAiE5HlMNScL9yShHHBjHOaMA6_hOXXtbXUGMiY9N0he8W82uu3jIN63260bhBWKj0IOr0raqjiNK97kTndlXwHhq01Z8t1Rv8x3oXiOew8bRF3XvdEiltpZzdeKnJuARAtCgm_Ep/s400/1.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">ramazan deyince aklıma Rabbe yakınlık geliyor..</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">O'nun yolunda adımlarımı daha dikkatli ve hızlı atmam gerektiğini anımsıyorum.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">ne kadar da uyuşuğum bu konuda, ne kadar vurdumduymazım. sanki hiç ölmeyecekmişim, hiç hesaba çekilmeyecekmişim gibi...</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">sonra oruç geliyor;</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">açlık, susuzluk, yorgunluk derken nefsime düşkünlüğümü farkediyorum.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">dört mevsim aç olanları düşünüyorum bir an, kendime soruyorum sonra, nasıl bu kadar bencil olabiliyorum?</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">namaz geliyor derken;</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">her daim başımın tacı etmem gereken namaz.. ne olur Allah'ım diyorum, ramazanın yüzü suyu hürmetine bu ibadeti yüreğime duyur, onu kıymetlendir..</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">iftar sofraları geliyor, dostlar, muhabbet.. nicedir görüşülmeyenlerle hasret gidermek, eskilerden ve yenilerden konuşmak. büyüklerin özlem gidermesi, küçüklerin birbirini tanıması... </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">ve teravih;</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">caminin havasını yudum yudum içe çekmek,<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Rabbe yakın oldugunu bir daha hissetmek, beş vakit namazın o kadar da çok olmadığını, daha fazlasının da yapılabileceğini görmek..</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">sahur; gecenin bir yarısı, Yaradan'ın ''bana dua edin, icabet edeyim'' dediği anda derin uykudan sırf onun için uyanmak.. O'nun için bir gün daha aç susuz durmaya niyet etmek. caanım ramazan davullarının sesini işitip gülümsemek..</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">bir de Ramazan deyince benim aklıma ''Ramazana erişipte günahlarından arınmayanın burnu yere sürtülsün.'' hadisine muhatap olma ihtimalim geliyor ve korkuyorum, içim titriyor..</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: center;">
<span lang="EN-US"><strong><em>ne olur Allah'ım, ayların sultanı Ramazan'ın hürmetine kalplerimizi temizle, günahlarımızı affet, ibadetlerimizi yerine getirmede istek ve sabır ver, ve bu kutlu ayı tamamladığımızda kalplerimizi ve bedenlerimizi -yeniden doğmuş gibi- tertemiz et.. AMİN</em></strong></span></div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com1Bursa, Türkiye40.266864 29.063447940.218399999999995 28.9844839 40.315328 29.1424119tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-18068187623538565262012-07-19T08:44:00.001+03:002013-03-21T14:09:53.121+02:00safranbolu<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">2012'nin 2. iznini kullandık geçenlerde, yorucu ama unutulmaz bir tatildi bizim için.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>evlendiğimizden beri, güzel memleketimin her köşesini gezmek gibi bir hayalimiz var eşimle.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>tabii bu hayali tek seferde gerçekleştirmek mümkün değil, biz de<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>5 yıldır fırsat buldukça yeni yerler geziyoruz böyle. çocukla olmaz diyenlere inat, gittiğimiz heryere zeynebimi de götürüyoruz. sağolsun bizi hiç pişman etmedi.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>bu nedenle ben etrafımdaki herkese çocukları olduğu için gezmekten vazgeçmemelerini ve de gezmeye giderken çocuklarını kendilerinden mahrum bırakmamalarını söylüyorum. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">gittiğimiz yerlerde çocuklarımızla rahat edememizin sebebi bence bizim korkularımız. biz; ya üşürse, ya güneş geçerse, ya durmazsa gibi kuruntulara sahip olduğumuz için korktuğumuz başımıza geliyor. bismillah deyip yola çıksak, çocuğumuzu da sıkmadan, bunaltmadan, rutin yeme-uyku gibi düzenlerine takılmadan (senede bir-iki hafta düzensiz yaşadıklarında inanın ki hiçbirşey olmuyor, mutlu bir çocuk tatilden sonra eski düzenine ''eskisinden daha iyi'' dönüş yapabiliyor. tecrübeyle sabittir.), gerekli önlemleri alarak (güneş için güneş kremi, şapka, sıkılmaması için oyuncak vs.) geziye başladığımızda zaten meraklı olan çocuklarımız yeni yerler görmekten en az bizim kadar mutlu oluyorlar ve onların mutlu oldugunu görmek, birlikte şaşırmak, birlikte beğenmek, birlikte bazı şeyleri farketmek bizi de müthiş mutlu ediyor. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">neyse, çok uzattım, gezimizin detaylarına geçiyorum artık.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">ilk durağımız SAFRANBOLU oldu bu tatilde. Karabük'ün içine sinmiş olan demir-çelik kokusu ile karşıladı bizi kendisi.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><span lang="EN-US">burası mı safranbolu dediğimiz meydanda kentin eski safranbolu ve yeni safranbolu olarak ikiye ayrıldığını öğreniyoruz. bulunduğumuz yer yeni safranbolu, yani sıradan bir şehir, ve biz eski safranbolu'ya doğru ilerliyoruz. az sonra<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>enteresan, tarihi, film gibi bir mekanla karşılaşıyoruz. boşuna dünya miras listesine girmemiş, adı boşuna ''müze kent Safranbolu'' olarak geçmiyor diyoruz içimizden.</span></div></div><div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"> <span lang="EN-US">kent girişinden bir kaç fotoğraf çekip<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Tabağ Ahmet Bey Konağı işletmecisi Cengiz Beyi arıyoruz. onun yardımıyla arabamızı otoparka parkedip eşyalarımızı odamıza yerleştiriyoruz. ve hemen, hava kararmadan dolaşmaya çıkıyoruz. baktığımız heryer ilgimizi çekiyor, yıllar öncesinde yaşıyormuşuz gibi bir his veriyor bize. ve ben bol bol fotoğraf çekiyorum. ara sokaklara giriyoruz, içlerini görmek istediğimiz bir sürü konak, ara ara bakıp hayallere dalıyorum ben, şimdi burada yaşayanlar... diye başlayan cümleler kuruyorum. </span></div></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><span lang="EN-US">taş sokaklar, ahşap evler, cumbalar, pencerelerdeki dantel tüller, menekşeler, kahverengi-krem tonlarının hakimiyeti, beni alıp uzaklara götürüyor..</span></div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhukkDn6Zm7N7JbmsFMu4xx3-ZF41WnqaKPNiKyFxdHGKO-YK4mzgcEPzTUQF3eUIdw6sVCCVt0PpFNENDINYDybTBB-laeBhjWbcCLLcK3nfkMmygavSvg3eeKaFS826C-1MQ24QKEzWju/s1600/3+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="476" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhukkDn6Zm7N7JbmsFMu4xx3-ZF41WnqaKPNiKyFxdHGKO-YK4mzgcEPzTUQF3eUIdw6sVCCVt0PpFNENDINYDybTBB-laeBhjWbcCLLcK3nfkMmygavSvg3eeKaFS826C-1MQ24QKEzWju/s640/3+safr+k.jpg" width="640" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOAZ8IqsNztb_ezl-8zdG8CpHZ1HRfpSpUvaQo0gkfjlmIsjUXIqxoU8S4n0mr7qiEym0dGF6rDMnbhy7mc4wku8PgSKfPMsBgbQyZ0XCP2mjkVyhv0HitFWD2QaebI9f56KmOEqIK5XDm/s1600/2+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="515" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOAZ8IqsNztb_ezl-8zdG8CpHZ1HRfpSpUvaQo0gkfjlmIsjUXIqxoU8S4n0mr7qiEym0dGF6rDMnbhy7mc4wku8PgSKfPMsBgbQyZ0XCP2mjkVyhv0HitFWD2QaebI9f56KmOEqIK5XDm/s640/2+safr+k.jpg" width="640" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXeflx3NY8KWI-MAdipV55iwQLD4OREBEoF2t6fcIo8LDfMSCM7nMFM6epRrrPvcjpSSVoRosk94-CpDa8ev3T6OS_u1roaRCXhDpOLDmrZYF-IaXJPxtXMPsfuUIwHnpWRGcbIf-OTGZt/s1600/1+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="412" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXeflx3NY8KWI-MAdipV55iwQLD4OREBEoF2t6fcIo8LDfMSCM7nMFM6epRrrPvcjpSSVoRosk94-CpDa8ev3T6OS_u1roaRCXhDpOLDmrZYF-IaXJPxtXMPsfuUIwHnpWRGcbIf-OTGZt/s640/1+safr+k.jpg" width="640" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br /></div></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmebuFHl4eRIPKIKreg3ftb7VJhaqMbhN9RA1gbzqEIbPW6LNrcAr8Y8Xn0a0HwQBFvD9BVRdEwcK7KxCijE-aoh0U19_A7OdOwMNx-BaANVClJzH8NIeEZv0OOxX80C-vuZefnBkITI9a/s1600/4+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmebuFHl4eRIPKIKreg3ftb7VJhaqMbhN9RA1gbzqEIbPW6LNrcAr8Y8Xn0a0HwQBFvD9BVRdEwcK7KxCijE-aoh0U19_A7OdOwMNx-BaANVClJzH8NIeEZv0OOxX80C-vuZefnBkITI9a/s640/4+safr+k.jpg" width="640" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">tekrar konağa döndüğümüzde odamıza getirilen çay ve meyve servisi yorgunluğumuzu alıyor. ve rahat bir uykuya dalıyoruz.</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRByV3SUS_Xqac0L8hntMwK9nlBjIJ6TGNMao52nY5zCrsBiIuXzcLAPhSA0Wy5-whs44xXefcNj3N-LbqUv4n_gEY5vojLmtLZs66Tm7axSGAbNne9pZMmRuTqIcRktBDQzMOg8yCa0tN/s1600/6+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRByV3SUS_Xqac0L8hntMwK9nlBjIJ6TGNMao52nY5zCrsBiIuXzcLAPhSA0Wy5-whs44xXefcNj3N-LbqUv4n_gEY5vojLmtLZs66Tm7axSGAbNne9pZMmRuTqIcRktBDQzMOg8yCa0tN/s640/6+safr+k.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisxedrbkf6D3lcBoWVTiZmtcW_i-d3wNHjWjRQ-EFOvioA1tD6YkUOgtm3EEdtYLPC56AdNBc4IaG7CbyCSkA1lRLDuTfpOjsjJ36aSSBAbaeYR_dKdQZfxdejZbaVqVBmSByt0K2Adlip/s1600/7+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisxedrbkf6D3lcBoWVTiZmtcW_i-d3wNHjWjRQ-EFOvioA1tD6YkUOgtm3EEdtYLPC56AdNBc4IaG7CbyCSkA1lRLDuTfpOjsjJ36aSSBAbaeYR_dKdQZfxdejZbaVqVBmSByt0K2Adlip/s640/7+safr+k.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgN3DH1fZN-4kOkgCUeRFdGKWRQlQzTZVEL5oUiaVFXbiKs_us86IyWAKx70X8f2BUbkZ_S_PHp8LSGB4elnebQavgUb6c0_3Vxl4ndg3EPxvVDFUT3GmBKY7GR5waHhHBEjUvQWgEepjhL/s1600/5+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgN3DH1fZN-4kOkgCUeRFdGKWRQlQzTZVEL5oUiaVFXbiKs_us86IyWAKx70X8f2BUbkZ_S_PHp8LSGB4elnebQavgUb6c0_3Vxl4ndg3EPxvVDFUT3GmBKY7GR5waHhHBEjUvQWgEepjhL/s640/5+safr+k.jpg" width="640" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US"> <span lang="EN-US">ertesi sabah kahvaltımızı konağın kahvaltı salonunda cengiz beyin<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>eşi fatma ablanın hazırladığı yöresel yiyecekler ile yapıyoruz. kahvaltı sırasında cengiz bey bize hem konak hem de safranbolu hakkında<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>tarihi ve güncel bilgiler verdi. ve tabii gezeceğimiz yerleri bir de onunla sağlamlaştırdık. bu arada cengiz bey ve fatma ablanın kızları merve ve zeynep bizim prensesle çook iyi anlaştılar ve ayrılırken baya zorluk çektik:) bizi evlerinde gibi ağırlayıp ayrılırken sokak başına kadar çıkıp el sallayan<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>konak sahiplerimize teşekkür ediyorum.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></span></div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMG5WAsfR14xVmu6wTbJkvjml13JTjgHYZWKOHOJmw-KB4CJ41jTHKfT6sOWpdsZahRuOguv0bu0MtsNtUn6kkS4ZqQhEFKVswA8dd4pEFp4GHi1-ZjUHLYoiK_SoZDmlik3DCm6YtAt0M/s1600/8+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="542" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMG5WAsfR14xVmu6wTbJkvjml13JTjgHYZWKOHOJmw-KB4CJ41jTHKfT6sOWpdsZahRuOguv0bu0MtsNtUn6kkS4ZqQhEFKVswA8dd4pEFp4GHi1-ZjUHLYoiK_SoZDmlik3DCm6YtAt0M/s640/8+safr+k.jpg" width="640" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNTNXrZdrVHWOJBFhXo_yvDzxfMPZ73i28WriNWO4q-kp56H08tVOplI0PfrXx7COZnwDIsRyxsWBvr8Tx_Rs7E6upKuW1gnCLiDRIOYLeSnvYuFfl40SqMSohUzu9l6drAAcGjYPAaQQ8/s1600/10+safr.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="430" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNTNXrZdrVHWOJBFhXo_yvDzxfMPZ73i28WriNWO4q-kp56H08tVOplI0PfrXx7COZnwDIsRyxsWBvr8Tx_Rs7E6upKuW1gnCLiDRIOYLeSnvYuFfl40SqMSohUzu9l6drAAcGjYPAaQQ8/s640/10+safr.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicW7zHoU8zsZQLrmfr_xan9fWis1VDeMpg_N1IzT5Q8xENUSw37owgsoSPtqLpQlrdaLS-XGwyooK0mD5EmpycMhwIHlOqVx7JvkRSFz6LI5mw657RAtMhCNsgGvFZsruZb-c-clDv4SLO/s1600/9+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicW7zHoU8zsZQLrmfr_xan9fWis1VDeMpg_N1IzT5Q8xENUSw37owgsoSPtqLpQlrdaLS-XGwyooK0mD5EmpycMhwIHlOqVx7JvkRSFz6LI5mw657RAtMhCNsgGvFZsruZb-c-clDv4SLO/s640/9+safr+k.jpg" width="640" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br /></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh77DSoUotM5XK_BrHFdvGtWkXBAXuQ2SdlA7IzJkRy18y3fRxgNcAV74u_lHydYARpD3NZ_kd7OoTErZFuVBot7VydG88_-5VQd7w_-ycLSN_YvCNBz57l0N8wb2IIab9PSDV-IJjVn2uM/s1600/11+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh77DSoUotM5XK_BrHFdvGtWkXBAXuQ2SdlA7IzJkRy18y3fRxgNcAV74u_lHydYARpD3NZ_kd7OoTErZFuVBot7VydG88_-5VQd7w_-ycLSN_YvCNBz57l0N8wb2IIab9PSDV-IJjVn2uM/s640/11+safr+k.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWJLen7_o3FSvvxFbTDhR8C0sEqlTfyQBLgpuEOv8QH-_0aqJJrsX8PoMZRVENS-PMCEGJj7IwAZ_F_Kj0S25Rt3XXQgENnzoBCZwMvR3vGFRk7C_Ogjo4ccWm6RcKdKvt6hK-uTfrgF_G/s1600/12++safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWJLen7_o3FSvvxFbTDhR8C0sEqlTfyQBLgpuEOv8QH-_0aqJJrsX8PoMZRVENS-PMCEGJj7IwAZ_F_Kj0S25Rt3XXQgENnzoBCZwMvR3vGFRk7C_Ogjo4ccWm6RcKdKvt6hK-uTfrgF_G/s640/12++safr+k.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_T83m2lWL0cTB5kmYBC-Ls5Fm4IPKe7InRsa4pcApxJFOAYSzLjqqWr_KyvfvaulVxhVN1h3Bo9uqP1XhhsUyX2z8CVF5rni2YlhP-B1KlLcgAk9YiXChsGaL-JvNGBWcis0F9TebakHb/s1600/12+www+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_T83m2lWL0cTB5kmYBC-Ls5Fm4IPKe7InRsa4pcApxJFOAYSzLjqqWr_KyvfvaulVxhVN1h3Bo9uqP1XhhsUyX2z8CVF5rni2YlhP-B1KlLcgAk9YiXChsGaL-JvNGBWcis0F9TebakHb/s640/12+www+k.jpg" width="640" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">konaktan çıkınca ilk olarak<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>tarihi çarşı ve YEMENİCİLER ÇARŞISInı dolaştık. çeşit çeşit safranbolu evleri, safranlı ve daha birçok çeşit lokum, safranlı sabun ve kolonya, bunlar çarşı içerisinde alınabilecek hediyelikler arasında tabiiki ilk sıralarda. bunlar dışında şile bezi kıyafetler, deri papuç ve el örmesi salon süsleri alınabilir oraya özgü olarak.</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtDOsgXu7w9nIqJapOrbcA3Bzky9KRZ0_3IPraNZfNTw4SfzmDD2xVAZbYIHa9uTPYYMXKRbl93VQotUdbTsPbuL-WbU67f9ZJjlnpXOu7Zk4aztq5W9ezVX0wTTx4T0RE_x_8AmXsvmih/s1600/13+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtDOsgXu7w9nIqJapOrbcA3Bzky9KRZ0_3IPraNZfNTw4SfzmDD2xVAZbYIHa9uTPYYMXKRbl93VQotUdbTsPbuL-WbU67f9ZJjlnpXOu7Zk4aztq5W9ezVX0wTTx4T0RE_x_8AmXsvmih/s640/13+safr+k.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDbl83aVBQ5kVmynWBQMWhFNtqrGELkMNASQ-5hy1HQYsjl6YSJpbByebqtWMLLQlkC-0CWNynDqSlKseQcOCJWjtwbMe1DZyNFMZZcKQJnlPYOYxuJIV5A5YKazsxGWkcrbWGLvo9HfDU/s1600/14+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDbl83aVBQ5kVmynWBQMWhFNtqrGELkMNASQ-5hy1HQYsjl6YSJpbByebqtWMLLQlkC-0CWNynDqSlKseQcOCJWjtwbMe1DZyNFMZZcKQJnlPYOYxuJIV5A5YKazsxGWkcrbWGLvo9HfDU/s640/14+safr+k.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjkmyQMm_94oN4D-hXQrqLsgRvBjCKMIbqOUvWXh4Kv3sqX-m_75Y_d0uIvIvzqwTxlT0Ksl_67O6qn0tN29dNUOOAHUryOpmqY84gJSRyMqCRIt2r-SP5tpWgFJcTo6RfPHGwIwHeCvdSn/s1600/15+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjkmyQMm_94oN4D-hXQrqLsgRvBjCKMIbqOUvWXh4Kv3sqX-m_75Y_d0uIvIvzqwTxlT0Ksl_67O6qn0tN29dNUOOAHUryOpmqY84gJSRyMqCRIt2r-SP5tpWgFJcTo6RfPHGwIwHeCvdSn/s640/15+safr+k.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKhrd37BzD93HjPUfTTB7NlNoMlCzCuwBbq6fE_JUUKMrRe182njNg8pFIdlMcSDT-fCFBlyemGygHe6MHodbb32kfEDTQ7svbxDoZgLvX5sPJ_dYrW30SKXP4b4apvJ4NsQZSg10HSSW_/s1600/16+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKhrd37BzD93HjPUfTTB7NlNoMlCzCuwBbq6fE_JUUKMrRe182njNg8pFIdlMcSDT-fCFBlyemGygHe6MHodbb32kfEDTQ7svbxDoZgLvX5sPJ_dYrW30SKXP4b4apvJ4NsQZSg10HSSW_/s640/16+safr+k.jpg" width="564" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>çarşıyı dolaştıktan sonra merkezde KÖPRÜLÜ CAMİİni ve avludaki GÜNEŞ SAATİni gördük. güneş saati 19.yy ortalarında<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>düz mermer üzerine yapılmış. günün saati metal plaka üzerine düşen gölgelere göre bilinebiliyormuş. ama biz baktık baktık göremedik. etrafında fotoğraf çekinerek avuttuk kendimizi ancak:)</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgR644zh9iRtozKltEDqZ4oqH4jeztMXKOTAt7FIYuMYq0TnAm0_nmroL6SI_qkoVEecNJeuF2p5B9MkJoFWVLca9Q4sTVeUlRCkFtUJ9CNjwvH1u67CrFU2b0MphJLcrGcrFpMMqREBLdg/s1600/17+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="598" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgR644zh9iRtozKltEDqZ4oqH4jeztMXKOTAt7FIYuMYq0TnAm0_nmroL6SI_qkoVEecNJeuF2p5B9MkJoFWVLca9Q4sTVeUlRCkFtUJ9CNjwvH1u67CrFU2b0MphJLcrGcrFpMMqREBLdg/s640/17+safr+k.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwHopjS56sW-FOQ4uWdPZ-U3nut86ynDLavFXvB-X5vNhmLJcfmVHt8L8S9kxlDW6fFeBleECLvuNSxCZ4GuhOBiLaNRyjT1cH9N6_akA1yUWUolKo0y3FyckFaWy_0ExoYIWgVO3TeU0S/s1600/18+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="612" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwHopjS56sW-FOQ4uWdPZ-U3nut86ynDLavFXvB-X5vNhmLJcfmVHt8L8S9kxlDW6fFeBleECLvuNSxCZ4GuhOBiLaNRyjT1cH9N6_akA1yUWUolKo0y3FyckFaWy_0ExoYIWgVO3TeU0S/s640/18+safr+k.jpg" width="640" /></a></div><span lang="EN-US">sonra CİNCİ HAN'a geçtik. burası 1645 yılında cinci hoca tarafından kervansaray olarak yaptırılmış. yani ipekyolu üzerinde bulunan kervansaraylardan biri olarak kalmış 20.yy'a kadar. sonrasında esnaf tarafından depo olarak kullanılmış, şu an ise otel-restourant olarak hizmet vermekte. alt katta odalar halinde osmanlı zamanı müze şeklinde maketlerle resmedilmeye çalışılmış. üst katlarda ise konaklama için ayrılmış odalar mevcut. 3. kattaki özel odayı çok beğendik. bu odanın hemen yanında bulunan ufak terastan safranbolu gayet güzel seyredilebiliyor.</span><br /><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-uo_i6oVp46uJwzPQYBA37vkIuzliixpAc9d6SdbdCsoXIlBngbBZYW9yB9Q5vZNqPLY91XdC3hcfnbcrO9pBunVCl3LKrYizYqEKLzRLtHQ45Ro1k4aO1YmkG4UOhyphenhyphen6ebyT7mfek7YtR/s1600/19+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="520" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-uo_i6oVp46uJwzPQYBA37vkIuzliixpAc9d6SdbdCsoXIlBngbBZYW9yB9Q5vZNqPLY91XdC3hcfnbcrO9pBunVCl3LKrYizYqEKLzRLtHQ45Ro1k4aO1YmkG4UOhyphenhyphen6ebyT7mfek7YtR/s640/19+safr+k.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvexrSUbQx2glvXPDrZ3c7NiTTqdyTnpBZCPvp9dCaSlPaMs7jQ7gsTmOiGs7EYV35eVguE_6qpQfFTMpfWkX6mXgc4OrsS3qe0xFYAsQLzEVKYG4WgUzBPL2r3t1yQXUu-0YwMAZQHpOM/s1600/20+s+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvexrSUbQx2glvXPDrZ3c7NiTTqdyTnpBZCPvp9dCaSlPaMs7jQ7gsTmOiGs7EYV35eVguE_6qpQfFTMpfWkX6mXgc4OrsS3qe0xFYAsQLzEVKYG4WgUzBPL2r3t1yQXUu-0YwMAZQHpOM/s640/20+s+k.jpg" width="640" /></a></div><br /><span lang="EN-US"></span><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUUpIk0-dRIIaMGRDHLf2Ky6LYXqIZGZgFw5n3h1ZSbiK94jLRKvcjvyEbmb0WnCBx9JjAgWQ1inl0txp7wJx7NkzLCnC_NawGRuHp-3kF0AyC0JKngvlG8rM86w_LR8Tgkp8UC6p78dQK/s1600/21+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="276" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUUpIk0-dRIIaMGRDHLf2Ky6LYXqIZGZgFw5n3h1ZSbiK94jLRKvcjvyEbmb0WnCBx9JjAgWQ1inl0txp7wJx7NkzLCnC_NawGRuHp-3kF0AyC0JKngvlG8rM86w_LR8Tgkp8UC6p78dQK/s640/21+k.jpg" width="640" /></a></div><div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">KAYMAKAM EVİ'de safranbolu'da görülecekler listemizdeydi. safranbolu evlerinin doğal halini halen koruduğu için önemli olan bu konağın üst katını TRT'de yayınlanmakta olan Yamak Ahmet dizi çekimleri olduğu için gezemedik.</span></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOv5Pa6PmyU-oq0j9SXotgVSQjDkQuDGRXMfRALnGhA9smk91BfqooX9H8xP_o4Sfx51xWb6srrQiUJN10vg8zJwUjctnRLIoRAZqmTJ6lippk5dhZELnu95mrvewPe1saTLH7HClu3BQq/s1600/22+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOv5Pa6PmyU-oq0j9SXotgVSQjDkQuDGRXMfRALnGhA9smk91BfqooX9H8xP_o4Sfx51xWb6srrQiUJN10vg8zJwUjctnRLIoRAZqmTJ6lippk5dhZELnu95mrvewPe1saTLH7HClu3BQq/s640/22+k.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMk3Xqwg-fxqgx7-HSwfUXJaT5nBjMJP_MT2MERt4pLSo8GMW_9ym-gZyok3Ry8rlcvg5LdmZq2sNaKlaAQOo_hmQCTxIJFFHDLuwFhpv_hpgf3JdYNLzOscfLCawejJj3mcOiHRZoIy-x/s1600/23+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMk3Xqwg-fxqgx7-HSwfUXJaT5nBjMJP_MT2MERt4pLSo8GMW_9ym-gZyok3Ry8rlcvg5LdmZq2sNaKlaAQOo_hmQCTxIJFFHDLuwFhpv_hpgf3JdYNLzOscfLCawejJj3mcOiHRZoIy-x/s640/23+k.jpg" width="640" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">bir sonraki durağımız KENT TARİHİ MÜZESİ oldu. müze, eski safranbolu'yu, yemeniciliği, safranı, o yıllardaki eczacılığı, baharatçılığı ve bunun gibi <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>eski dönemin günlük halini çok iyi yansıtıyor. tabii ki beni yine o yıllara götürdü, hayallere daldım, kah aktarda çeşit çeşit otlar arasında mis kokular içerisinde, kah eczanede şişelere ilaç hazılarken, kah yemenici sandukasında otururken buldum kendimi. ve yine ama yine keşke o zamanlarda yaşamış olsaydım dedim.. </span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAqpWIuu3VxcgUJIu3i-oJWPNAXcf33oqDTK0Lbd4CJ167PhkphX4tkzoBq9pvzps2w1Zv-nJJ1W6i_Z4ZB1bKwtUL66EHCjnh9bY0KVbVP02gz0eP58QVR1IKHHPylt9WdAr41MqzRa_N/s1600/24+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAqpWIuu3VxcgUJIu3i-oJWPNAXcf33oqDTK0Lbd4CJ167PhkphX4tkzoBq9pvzps2w1Zv-nJJ1W6i_Z4ZB1bKwtUL66EHCjnh9bY0KVbVP02gz0eP58QVR1IKHHPylt9WdAr41MqzRa_N/s640/24+k.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6PdZqJIefUUAr6x3au3ner7RVKiJR9jNIMkRRbzar7ocgleuA7ZsGvyPlPOPKdYhb-RfWnSFX4iPWzfqFaIN4XFA_fWb-jAKg2zM4T2qLdyDaFuh6SNm2J5gMumHy2uRxhanfUoTkkDaa/s1600/25.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="534" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6PdZqJIefUUAr6x3au3ner7RVKiJR9jNIMkRRbzar7ocgleuA7ZsGvyPlPOPKdYhb-RfWnSFX4iPWzfqFaIN4XFA_fWb-jAKg2zM4T2qLdyDaFuh6SNm2J5gMumHy2uRxhanfUoTkkDaa/s640/25.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIekevo-fa0s1dAkyvN_pKBm83_oNrz3wManAvWP4ierV0zdxQ8yE-u8weyTvTXHCED9lw7F4NOgPNCWO_j77GAksKdXty5IgQ5Hb_NvZkr_u6IHIw-BKygHZefEkeQuMwLC2eG5q5xYte/s1600/26+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="258" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIekevo-fa0s1dAkyvN_pKBm83_oNrz3wManAvWP4ierV0zdxQ8yE-u8weyTvTXHCED9lw7F4NOgPNCWO_j77GAksKdXty5IgQ5Hb_NvZkr_u6IHIw-BKygHZefEkeQuMwLC2eG5q5xYte/s640/26+k.jpg" width="640" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeb3nAbmnHTSoB8O6pqV1hh-D2a7kGOARwVHXAWp9zJkp_s32nSh-JSBM7OnYm2UZLavoYXLRhVaEcGll69tUENvHCdYsDe0JSmUT1hKEZDdv8WeHvHsxPDShxdcyQbOZeAiDfXAJy2CVo/s1600/27k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="250" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeb3nAbmnHTSoB8O6pqV1hh-D2a7kGOARwVHXAWp9zJkp_s32nSh-JSBM7OnYm2UZLavoYXLRhVaEcGll69tUENvHCdYsDe0JSmUT1hKEZDdv8WeHvHsxPDShxdcyQbOZeAiDfXAJy2CVo/s640/27k.jpg" width="640" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">SAAT KULESİ; 1700'lü yıllarda sadrazam izzet paşa tarafından yaptırılıp safranboluya hediye edilmiş olan saat halen haftada bir kez el ile kurularak çalışmaya devam ediyor. saatin özelliği Türkiye'deki tek zembeleksiz saat olması. saatin olmadığı zamanlarda çan yardımıyla saat başı o anki saat kadar, her yarımsaatte de bir defa çalarak halka saat bildiriliyormuş. saatin haftalık, aylık ve yıllık bakımını 1965'ten beri ismail ulukaya gönüllü olarak yapıyor. gittiğimizde bize saat <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>kulesi hakkında detaylı bilgiyle birlikte kendisinden sonra saatin sahipsiz kalması ile ilgili korkularını da dile getirdi ismail amca. kulenin bahçesine ülkemizdeki saat kulelerinden bazılarını getirmişler, halen onunla ilgili bir çalışma devam ediyordu</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggL-tscgu8F0IsuFmiBrOyE709utvDvEYK778YnDlT37ZPvy8I6BFRk3Scs56IZi2iTino4IBXRIAEBDGCOW9fVtN-6Q-s8n8Axz4s9zCmBEvbts-4xWif8mU1GzEmZ0o035M7F3Nj5oam/s1600/28+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggL-tscgu8F0IsuFmiBrOyE709utvDvEYK778YnDlT37ZPvy8I6BFRk3Scs56IZi2iTino4IBXRIAEBDGCOW9fVtN-6Q-s8n8Axz4s9zCmBEvbts-4xWif8mU1GzEmZ0o035M7F3Nj5oam/s640/28+k.jpg" width="432" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;"><br /></div><span lang="EN-US"><span lang="EN-US"><span style="mso-spacerun: yes;"></span></span></span><br /><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>saat kulesi ile aynı bahçede ESKİ CEZAEVİ vardı geziye açık. şu an restaurant-cafe olarak hizmet veriyor. orada safranbolu yöresel yemeklerinden PERUHİ yedik, beğendik:)</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1IIZCPk97MG76Somwq-P3NVBadBAEKeN6Vdq1fF8whovPDjdkUJOGqk6OHCyQ4eXYUoSQa9E5slRbwfxHMNnjas0CpOLN_xjQ6K2a21QEiKRYE2LLzilfmxWp5OyBrU6XJb5X6nWK5CI1/s1600/29+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1IIZCPk97MG76Somwq-P3NVBadBAEKeN6Vdq1fF8whovPDjdkUJOGqk6OHCyQ4eXYUoSQa9E5slRbwfxHMNnjas0CpOLN_xjQ6K2a21QEiKRYE2LLzilfmxWp5OyBrU6XJb5X6nWK5CI1/s640/29+k.jpg" width="610" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><span lang="EN-US"></span><br /><div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><br /><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">MENCİLİS MAĞARASI sıradaki görülecek yerdi bizim için. araştırmalarımız sonucu çocukla gezmenin zor olacağını görsekte şansımızı denedik, iyi ki de denemişiz. zeynep bizden daha güçlüydü bilmem kaç merdiveni çıkarken ve kesinlikle annesinden daha cesurdu mağarada yürürken. üçümüz için de farklı bir deneyim oldu bu gezi. mağara Türkiye'nin 4. büyük mağarası, mağaranın 400 metrelik alanı gezilebiliyor. sarkıt, dikit ve sütunların her haline rastlıyorsunuz içeride. hatta hayvan ve insan suretlerine çok benzeyen şekiller bile mevcut, oldukça ürkütücüydü anlayacağınız. ama yine de tavsiye ederim.</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwLf362qkCXQiXBYVO1rNL-XPP8azdlTZ4Gop6V-Y9XYanmhX9o_hCTzkz_rZ4ScZwQqvzmUhnPI7rjwsa-NiXM9ALYcqRDXIjBeUSBwtIm_QJyjrj1dHFK0WhUxT9rEke1-aSXLna8iBb/s1600/30k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwLf362qkCXQiXBYVO1rNL-XPP8azdlTZ4Gop6V-Y9XYanmhX9o_hCTzkz_rZ4ScZwQqvzmUhnPI7rjwsa-NiXM9ALYcqRDXIjBeUSBwtIm_QJyjrj1dHFK0WhUxT9rEke1-aSXLna8iBb/s640/30k.jpg" width="640" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">ve HIDIRLIK TEPESİ ile kapanışı yapıyoruz. safranbolu'nun olmazsa olmazlarından bu tepe. şehrin görülmeye değer mimarisi en güzel burdan izlenebiliyor çünkü. BAĞLAR GAZOZU eşliğinde kenti izleyip, bol bol fotoğraf çekerek ''inşallah tekrar gelmek nasip olur'' duasıyla safranbolu'dan ayrıldık. </span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgz8pva66eAZw4fq39_ioz8Uq0Wg-LtVaidv5vpuwL3u821ZrZraPchMou69u0Lrsg9ZHhlqCgBLw6pU2Vds1n8JclUVfuIJvh45bdlIfqlL4Sbj6evvuf83Wc9K8J34TLFdrurzPFx6Dsq/s1600/31k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="362" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgz8pva66eAZw4fq39_ioz8Uq0Wg-LtVaidv5vpuwL3u821ZrZraPchMou69u0Lrsg9ZHhlqCgBLw6pU2Vds1n8JclUVfuIJvh45bdlIfqlL4Sbj6evvuf83Wc9K8J34TLFdrurzPFx6Dsq/s640/31k.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAoXKJwLjYY1QhTzG5nv9qO5_wICUQxPnHVtG2bd8Kyenj5Bd-dspUFHsyhwjnYdqAkLZkArnKA6DoeVJcjvD82N221_fvUeVd9HiFGvh8s77wE4W56JnkGemmpOPmwb8cXYCGkD097uCG/s1600/32k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAoXKJwLjYY1QhTzG5nv9qO5_wICUQxPnHVtG2bd8Kyenj5Bd-dspUFHsyhwjnYdqAkLZkArnKA6DoeVJcjvD82N221_fvUeVd9HiFGvh8s77wE4W56JnkGemmpOPmwb8cXYCGkD097uCG/s640/32k.jpg" width="640" /></a></div><br /><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGijBhl311f7uyChMvadbdeoiHx38nK0A64uCkH7XkRsSviMDiMO5PRh5qQ5HV3BiMc_cL_5t5sVdOKMqEcUFsvkiXV2diX9ipA5gNNHksmA5uCqjolnMjYJv2kDmwXY7C6sf6BXVJEioV/s1600/33.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGijBhl311f7uyChMvadbdeoiHx38nK0A64uCkH7XkRsSviMDiMO5PRh5qQ5HV3BiMc_cL_5t5sVdOKMqEcUFsvkiXV2diX9ipA5gNNHksmA5uCqjolnMjYJv2kDmwXY7C6sf6BXVJEioV/s640/33.jpg" width="268" /></a></div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">çıkışta YÖRÜK KÖYÜ'ne uğradık. safranbolu'nun ufak, ufacık hali. görülmeye değer...</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">birdahaki sefer KASTAMONU-CİDE postunda buluşmak üzere. sevgiyle kalın:)</span></div><br /></div><br /><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><span lang="EN-US">.</span></div></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><br /><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"></div><br /><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"></div><div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"></div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-58534186762189673522012-07-19T08:44:00.000+03:002012-07-19T08:51:53.865+03:00safranbolu<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">2012'nin 2. iznini kullandık geçenlerde, yorucu ama unutulmaz bir tatildi bizim için.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>evlendiğimizden beri, güzel memleketimin her köşesini gezmek gibi bir hayalimiz var eşimle.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>tabii bu hayali tek seferde gerçekleştirmek mümkün değil, biz de<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>5 yıldır fırsat buldukça yeni yerler geziyoruz böyle. çocukla olmaz diyenlere inat, gittiğimiz heryere zeynebimi de götürüyoruz. sağolsun bizi hiç pişman etmedi.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>bu nedenle ben etrafımdaki herkese çocukları olduğu için gezmekten vazgeçmemelerini ve de gezmeye giderken çocuklarını kendilerinden mahrum bırakmamalarını söylüyorum. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">gittiğimiz yerlerde çocuklarımızla rahat edememizin sebebi bence bizim korkularımız. biz; ya üşürse, ya güneş geçerse, ya durmazsa gibi kuruntulara sahip olduğumuz için korktuğumuz başımıza geliyor. bismillah deyip yola çıksak, çocuğumuzu da sıkmadan, bunaltmadan, rutin yeme-uyku gibi düzenlerine takılmadan (senede bir-iki hafta düzensiz yaşadıklarında inanın ki hiçbirşey olmuyor, mutlu bir çocuk tatilden sonra eski düzenine ''eskisinden daha iyi'' dönüş yapabiliyor. tecrübeyle sabittir.), gerekli önlemleri alarak (güneş için güneş kremi, şapka, sıkılmaması için oyuncak vs.) geziye başladığımızda zaten meraklı olan çocuklarımız yeni yerler görmekten en az bizim kadar mutlu oluyorlar ve onların mutlu oldugunu görmek, birlikte şaşırmak, birlikte beğenmek, birlikte bazı şeyleri farketmek bizi de müthiş mutlu ediyor. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">neyse, çok uzattım, gezimizin detaylarına geçiyorum artık.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">ilk durağımız SAFRANBOLU oldu bu tatilde. Karabük'ün içine sinmiş olan demir-çelik kokusu ile karşıladı bizi kendisi.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<span lang="EN-US">burası mı safranbolu dediğimiz meydanda kentin eski safranbolu ve yeni safranbolu olarak ikiye ayrıldığını öğreniyoruz. bulunduğumuz yer yeni safranbolu, yani sıradan bir şehir, ve biz eski safranbolu'ya doğru ilerliyoruz. az sonra<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>enteresan, tarihi, film gibi bir mekanla karşılaşıyoruz. boşuna dünya miras listesine girmemiş, adı boşuna ''müze kent Safranbolu'' olarak geçmiyor diyoruz içimizden.</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<span lang="EN-US">kent girişinden bir kaç fotoğraf çekip<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Tabağ Ahmet Bey Konağı işletmecisi Cengiz Beyi arıyoruz. onun yardımıyla arabamızı otoparka parkedip eşyalarımızı odamıza yerleştiriyoruz. ve hemen, hava kararmadan dolaşmaya çıkıyoruz. baktığımız heryer ilgimizi çekiyor, yıllar öncesinde yaşıyormuşuz gibi bir his veriyor bize. ve ben bol bol fotoğraf çekiyorum. ara sokaklara giriyoruz, içlerini görmek istediğimiz bir sürü konak, ara ara bakıp hayallere dalıyorum ben, şimdi burada yaşayanlar... diye başlayan cümleler kuruyorum. </span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<span lang="EN-US">taş sokaklar, ahşap evler, cumbalar, pencerelerdeki dantel tüller, menekşeler, kahverengi-krem tonlarının hakimiyeti, beni alıp uzaklara götürüyor..</span></div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhukkDn6Zm7N7JbmsFMu4xx3-ZF41WnqaKPNiKyFxdHGKO-YK4mzgcEPzTUQF3eUIdw6sVCCVt0PpFNENDINYDybTBB-laeBhjWbcCLLcK3nfkMmygavSvg3eeKaFS826C-1MQ24QKEzWju/s1600/3+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="476" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhukkDn6Zm7N7JbmsFMu4xx3-ZF41WnqaKPNiKyFxdHGKO-YK4mzgcEPzTUQF3eUIdw6sVCCVt0PpFNENDINYDybTBB-laeBhjWbcCLLcK3nfkMmygavSvg3eeKaFS826C-1MQ24QKEzWju/s640/3+safr+k.jpg" width="640" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOAZ8IqsNztb_ezl-8zdG8CpHZ1HRfpSpUvaQo0gkfjlmIsjUXIqxoU8S4n0mr7qiEym0dGF6rDMnbhy7mc4wku8PgSKfPMsBgbQyZ0XCP2mjkVyhv0HitFWD2QaebI9f56KmOEqIK5XDm/s1600/2+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="515" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhOAZ8IqsNztb_ezl-8zdG8CpHZ1HRfpSpUvaQo0gkfjlmIsjUXIqxoU8S4n0mr7qiEym0dGF6rDMnbhy7mc4wku8PgSKfPMsBgbQyZ0XCP2mjkVyhv0HitFWD2QaebI9f56KmOEqIK5XDm/s640/2+safr+k.jpg" width="640" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXeflx3NY8KWI-MAdipV55iwQLD4OREBEoF2t6fcIo8LDfMSCM7nMFM6epRrrPvcjpSSVoRosk94-CpDa8ev3T6OS_u1roaRCXhDpOLDmrZYF-IaXJPxtXMPsfuUIwHnpWRGcbIf-OTGZt/s1600/1+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="412" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXeflx3NY8KWI-MAdipV55iwQLD4OREBEoF2t6fcIo8LDfMSCM7nMFM6epRrrPvcjpSSVoRosk94-CpDa8ev3T6OS_u1roaRCXhDpOLDmrZYF-IaXJPxtXMPsfuUIwHnpWRGcbIf-OTGZt/s640/1+safr+k.jpg" width="640" /></a></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmebuFHl4eRIPKIKreg3ftb7VJhaqMbhN9RA1gbzqEIbPW6LNrcAr8Y8Xn0a0HwQBFvD9BVRdEwcK7KxCijE-aoh0U19_A7OdOwMNx-BaANVClJzH8NIeEZv0OOxX80C-vuZefnBkITI9a/s1600/4+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhmebuFHl4eRIPKIKreg3ftb7VJhaqMbhN9RA1gbzqEIbPW6LNrcAr8Y8Xn0a0HwQBFvD9BVRdEwcK7KxCijE-aoh0U19_A7OdOwMNx-BaANVClJzH8NIeEZv0OOxX80C-vuZefnBkITI9a/s640/4+safr+k.jpg" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">tekrar konağa döndüğümüzde odamıza getirilen çay ve meyve servisi yorgunluğumuzu alıyor. ve rahat bir uykuya dalıyoruz.</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRByV3SUS_Xqac0L8hntMwK9nlBjIJ6TGNMao52nY5zCrsBiIuXzcLAPhSA0Wy5-whs44xXefcNj3N-LbqUv4n_gEY5vojLmtLZs66Tm7axSGAbNne9pZMmRuTqIcRktBDQzMOg8yCa0tN/s1600/6+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRByV3SUS_Xqac0L8hntMwK9nlBjIJ6TGNMao52nY5zCrsBiIuXzcLAPhSA0Wy5-whs44xXefcNj3N-LbqUv4n_gEY5vojLmtLZs66Tm7axSGAbNne9pZMmRuTqIcRktBDQzMOg8yCa0tN/s640/6+safr+k.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisxedrbkf6D3lcBoWVTiZmtcW_i-d3wNHjWjRQ-EFOvioA1tD6YkUOgtm3EEdtYLPC56AdNBc4IaG7CbyCSkA1lRLDuTfpOjsjJ36aSSBAbaeYR_dKdQZfxdejZbaVqVBmSByt0K2Adlip/s1600/7+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisxedrbkf6D3lcBoWVTiZmtcW_i-d3wNHjWjRQ-EFOvioA1tD6YkUOgtm3EEdtYLPC56AdNBc4IaG7CbyCSkA1lRLDuTfpOjsjJ36aSSBAbaeYR_dKdQZfxdejZbaVqVBmSByt0K2Adlip/s640/7+safr+k.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgN3DH1fZN-4kOkgCUeRFdGKWRQlQzTZVEL5oUiaVFXbiKs_us86IyWAKx70X8f2BUbkZ_S_PHp8LSGB4elnebQavgUb6c0_3Vxl4ndg3EPxvVDFUT3GmBKY7GR5waHhHBEjUvQWgEepjhL/s1600/5+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgN3DH1fZN-4kOkgCUeRFdGKWRQlQzTZVEL5oUiaVFXbiKs_us86IyWAKx70X8f2BUbkZ_S_PHp8LSGB4elnebQavgUb6c0_3Vxl4ndg3EPxvVDFUT3GmBKY7GR5waHhHBEjUvQWgEepjhL/s640/5+safr+k.jpg" width="640" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US"> <span lang="EN-US">ertesi sabah kahvaltımızı konağın kahvaltı salonunda cengiz beyin<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>eşi fatma ablanın hazırladığı yöresel yiyecekler ile yapıyoruz. kahvaltı sırasında cengiz bey bize hem konak hem de safranbolu hakkında<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>tarihi ve güncel bilgiler verdi. ve tabii gezeceğimiz yerleri bir de onunla sağlamlaştırdık. bu arada cengiz bey ve fatma ablanın kızları merve ve zeynep bizim prensesle çook iyi anlaştılar ve ayrılırken baya zorluk çektik:) bizi evlerinde gibi ağırlayıp ayrılırken sokak başına kadar çıkıp el sallayan<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>konak sahiplerimize teşekkür ediyorum.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span></span></span></div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMG5WAsfR14xVmu6wTbJkvjml13JTjgHYZWKOHOJmw-KB4CJ41jTHKfT6sOWpdsZahRuOguv0bu0MtsNtUn6kkS4ZqQhEFKVswA8dd4pEFp4GHi1-ZjUHLYoiK_SoZDmlik3DCm6YtAt0M/s1600/8+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="542" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMG5WAsfR14xVmu6wTbJkvjml13JTjgHYZWKOHOJmw-KB4CJ41jTHKfT6sOWpdsZahRuOguv0bu0MtsNtUn6kkS4ZqQhEFKVswA8dd4pEFp4GHi1-ZjUHLYoiK_SoZDmlik3DCm6YtAt0M/s640/8+safr+k.jpg" width="640" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNTNXrZdrVHWOJBFhXo_yvDzxfMPZ73i28WriNWO4q-kp56H08tVOplI0PfrXx7COZnwDIsRyxsWBvr8Tx_Rs7E6upKuW1gnCLiDRIOYLeSnvYuFfl40SqMSohUzu9l6drAAcGjYPAaQQ8/s1600/10+safr.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="430" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNTNXrZdrVHWOJBFhXo_yvDzxfMPZ73i28WriNWO4q-kp56H08tVOplI0PfrXx7COZnwDIsRyxsWBvr8Tx_Rs7E6upKuW1gnCLiDRIOYLeSnvYuFfl40SqMSohUzu9l6drAAcGjYPAaQQ8/s640/10+safr.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicW7zHoU8zsZQLrmfr_xan9fWis1VDeMpg_N1IzT5Q8xENUSw37owgsoSPtqLpQlrdaLS-XGwyooK0mD5EmpycMhwIHlOqVx7JvkRSFz6LI5mw657RAtMhCNsgGvFZsruZb-c-clDv4SLO/s1600/9+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicW7zHoU8zsZQLrmfr_xan9fWis1VDeMpg_N1IzT5Q8xENUSw37owgsoSPtqLpQlrdaLS-XGwyooK0mD5EmpycMhwIHlOqVx7JvkRSFz6LI5mw657RAtMhCNsgGvFZsruZb-c-clDv4SLO/s640/9+safr+k.jpg" width="640" /></a></div>
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<br /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh77DSoUotM5XK_BrHFdvGtWkXBAXuQ2SdlA7IzJkRy18y3fRxgNcAV74u_lHydYARpD3NZ_kd7OoTErZFuVBot7VydG88_-5VQd7w_-ycLSN_YvCNBz57l0N8wb2IIab9PSDV-IJjVn2uM/s1600/11+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh77DSoUotM5XK_BrHFdvGtWkXBAXuQ2SdlA7IzJkRy18y3fRxgNcAV74u_lHydYARpD3NZ_kd7OoTErZFuVBot7VydG88_-5VQd7w_-ycLSN_YvCNBz57l0N8wb2IIab9PSDV-IJjVn2uM/s640/11+safr+k.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWJLen7_o3FSvvxFbTDhR8C0sEqlTfyQBLgpuEOv8QH-_0aqJJrsX8PoMZRVENS-PMCEGJj7IwAZ_F_Kj0S25Rt3XXQgENnzoBCZwMvR3vGFRk7C_Ogjo4ccWm6RcKdKvt6hK-uTfrgF_G/s1600/12++safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWJLen7_o3FSvvxFbTDhR8C0sEqlTfyQBLgpuEOv8QH-_0aqJJrsX8PoMZRVENS-PMCEGJj7IwAZ_F_Kj0S25Rt3XXQgENnzoBCZwMvR3vGFRk7C_Ogjo4ccWm6RcKdKvt6hK-uTfrgF_G/s640/12++safr+k.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_T83m2lWL0cTB5kmYBC-Ls5Fm4IPKe7InRsa4pcApxJFOAYSzLjqqWr_KyvfvaulVxhVN1h3Bo9uqP1XhhsUyX2z8CVF5rni2YlhP-B1KlLcgAk9YiXChsGaL-JvNGBWcis0F9TebakHb/s1600/12+www+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_T83m2lWL0cTB5kmYBC-Ls5Fm4IPKe7InRsa4pcApxJFOAYSzLjqqWr_KyvfvaulVxhVN1h3Bo9uqP1XhhsUyX2z8CVF5rni2YlhP-B1KlLcgAk9YiXChsGaL-JvNGBWcis0F9TebakHb/s640/12+www+k.jpg" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">konaktan çıkınca ilk olarak<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>tarihi çarşı ve YEMENİCİLER ÇARŞISInı dolaştık. çeşit çeşit safranbolu evleri, safranlı ve daha birçok çeşit lokum, safranlı sabun ve kolonya, bunlar çarşı içerisinde alınabilecek hediyelikler arasında tabiiki ilk sıralarda. bunlar dışında şile bezi kıyafetler, deri papuç ve el örmesi salon süsleri alınabilir oraya özgü olarak.</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtDOsgXu7w9nIqJapOrbcA3Bzky9KRZ0_3IPraNZfNTw4SfzmDD2xVAZbYIHa9uTPYYMXKRbl93VQotUdbTsPbuL-WbU67f9ZJjlnpXOu7Zk4aztq5W9ezVX0wTTx4T0RE_x_8AmXsvmih/s1600/13+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtDOsgXu7w9nIqJapOrbcA3Bzky9KRZ0_3IPraNZfNTw4SfzmDD2xVAZbYIHa9uTPYYMXKRbl93VQotUdbTsPbuL-WbU67f9ZJjlnpXOu7Zk4aztq5W9ezVX0wTTx4T0RE_x_8AmXsvmih/s640/13+safr+k.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDbl83aVBQ5kVmynWBQMWhFNtqrGELkMNASQ-5hy1HQYsjl6YSJpbByebqtWMLLQlkC-0CWNynDqSlKseQcOCJWjtwbMe1DZyNFMZZcKQJnlPYOYxuJIV5A5YKazsxGWkcrbWGLvo9HfDU/s1600/14+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDbl83aVBQ5kVmynWBQMWhFNtqrGELkMNASQ-5hy1HQYsjl6YSJpbByebqtWMLLQlkC-0CWNynDqSlKseQcOCJWjtwbMe1DZyNFMZZcKQJnlPYOYxuJIV5A5YKazsxGWkcrbWGLvo9HfDU/s640/14+safr+k.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjkmyQMm_94oN4D-hXQrqLsgRvBjCKMIbqOUvWXh4Kv3sqX-m_75Y_d0uIvIvzqwTxlT0Ksl_67O6qn0tN29dNUOOAHUryOpmqY84gJSRyMqCRIt2r-SP5tpWgFJcTo6RfPHGwIwHeCvdSn/s1600/15+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjkmyQMm_94oN4D-hXQrqLsgRvBjCKMIbqOUvWXh4Kv3sqX-m_75Y_d0uIvIvzqwTxlT0Ksl_67O6qn0tN29dNUOOAHUryOpmqY84gJSRyMqCRIt2r-SP5tpWgFJcTo6RfPHGwIwHeCvdSn/s640/15+safr+k.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKhrd37BzD93HjPUfTTB7NlNoMlCzCuwBbq6fE_JUUKMrRe182njNg8pFIdlMcSDT-fCFBlyemGygHe6MHodbb32kfEDTQ7svbxDoZgLvX5sPJ_dYrW30SKXP4b4apvJ4NsQZSg10HSSW_/s1600/16+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKhrd37BzD93HjPUfTTB7NlNoMlCzCuwBbq6fE_JUUKMrRe182njNg8pFIdlMcSDT-fCFBlyemGygHe6MHodbb32kfEDTQ7svbxDoZgLvX5sPJ_dYrW30SKXP4b4apvJ4NsQZSg10HSSW_/s640/16+safr+k.jpg" width="564" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>çarşıyı dolaştıktan sonra merkezde KÖPRÜLÜ CAMİİni ve avludaki GÜNEŞ SAATİni gördük. güneş saati 19.yy ortalarında<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>düz mermer üzerine yapılmış. günün saati metal plaka üzerine düşen gölgelere göre bilinebiliyormuş. ama biz baktık baktık göremedik. etrafında fotoğraf çekinerek avuttuk kendimizi ancak:)</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgR644zh9iRtozKltEDqZ4oqH4jeztMXKOTAt7FIYuMYq0TnAm0_nmroL6SI_qkoVEecNJeuF2p5B9MkJoFWVLca9Q4sTVeUlRCkFtUJ9CNjwvH1u67CrFU2b0MphJLcrGcrFpMMqREBLdg/s1600/17+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="598" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgR644zh9iRtozKltEDqZ4oqH4jeztMXKOTAt7FIYuMYq0TnAm0_nmroL6SI_qkoVEecNJeuF2p5B9MkJoFWVLca9Q4sTVeUlRCkFtUJ9CNjwvH1u67CrFU2b0MphJLcrGcrFpMMqREBLdg/s640/17+safr+k.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwHopjS56sW-FOQ4uWdPZ-U3nut86ynDLavFXvB-X5vNhmLJcfmVHt8L8S9kxlDW6fFeBleECLvuNSxCZ4GuhOBiLaNRyjT1cH9N6_akA1yUWUolKo0y3FyckFaWy_0ExoYIWgVO3TeU0S/s1600/18+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="612" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwHopjS56sW-FOQ4uWdPZ-U3nut86ynDLavFXvB-X5vNhmLJcfmVHt8L8S9kxlDW6fFeBleECLvuNSxCZ4GuhOBiLaNRyjT1cH9N6_akA1yUWUolKo0y3FyckFaWy_0ExoYIWgVO3TeU0S/s640/18+safr+k.jpg" width="640" /></a></div>
<span lang="EN-US">sonra CİNCİ HAN'a geçtik. burası 1645 yılında cinci hoca tarafından kervansaray olarak yaptırılmış. yani ipekyolu üzerinde bulunan kervansaraylardan biri olarak kalmış 20.yy'a kadar. sonrasında esnaf tarafından depo olarak kullanılmış, şu an ise otel-restourant olarak hizmet vermekte. alt katta odalar halinde osmanlı zamanı müze şeklinde maketlerle resmedilmeye çalışılmış. üst katlarda ise konaklama için ayrılmış odalar mevcut. 3. kattaki özel odayı çok beğendik. bu odanın hemen yanında bulunan ufak terastan safranbolu gayet güzel seyredilebiliyor.</span><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-uo_i6oVp46uJwzPQYBA37vkIuzliixpAc9d6SdbdCsoXIlBngbBZYW9yB9Q5vZNqPLY91XdC3hcfnbcrO9pBunVCl3LKrYizYqEKLzRLtHQ45Ro1k4aO1YmkG4UOhyphenhyphen6ebyT7mfek7YtR/s1600/19+safr+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="520" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-uo_i6oVp46uJwzPQYBA37vkIuzliixpAc9d6SdbdCsoXIlBngbBZYW9yB9Q5vZNqPLY91XdC3hcfnbcrO9pBunVCl3LKrYizYqEKLzRLtHQ45Ro1k4aO1YmkG4UOhyphenhyphen6ebyT7mfek7YtR/s640/19+safr+k.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvexrSUbQx2glvXPDrZ3c7NiTTqdyTnpBZCPvp9dCaSlPaMs7jQ7gsTmOiGs7EYV35eVguE_6qpQfFTMpfWkX6mXgc4OrsS3qe0xFYAsQLzEVKYG4WgUzBPL2r3t1yQXUu-0YwMAZQHpOM/s1600/20+s+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvexrSUbQx2glvXPDrZ3c7NiTTqdyTnpBZCPvp9dCaSlPaMs7jQ7gsTmOiGs7EYV35eVguE_6qpQfFTMpfWkX6mXgc4OrsS3qe0xFYAsQLzEVKYG4WgUzBPL2r3t1yQXUu-0YwMAZQHpOM/s640/20+s+k.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<span lang="EN-US"></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUUpIk0-dRIIaMGRDHLf2Ky6LYXqIZGZgFw5n3h1ZSbiK94jLRKvcjvyEbmb0WnCBx9JjAgWQ1inl0txp7wJx7NkzLCnC_NawGRuHp-3kF0AyC0JKngvlG8rM86w_LR8Tgkp8UC6p78dQK/s1600/21+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="276" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUUpIk0-dRIIaMGRDHLf2Ky6LYXqIZGZgFw5n3h1ZSbiK94jLRKvcjvyEbmb0WnCBx9JjAgWQ1inl0txp7wJx7NkzLCnC_NawGRuHp-3kF0AyC0JKngvlG8rM86w_LR8Tgkp8UC6p78dQK/s640/21+k.jpg" width="640" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">KAYMAKAM EVİ'de safranbolu'da görülecekler listemizdeydi. safranbolu evlerinin doğal halini halen koruduğu için önemli olan bu konağın üst katını TRT'de yayınlanmakta olan Yamak Ahmet dizi çekimleri olduğu için gezemedik.</span></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOv5Pa6PmyU-oq0j9SXotgVSQjDkQuDGRXMfRALnGhA9smk91BfqooX9H8xP_o4Sfx51xWb6srrQiUJN10vg8zJwUjctnRLIoRAZqmTJ6lippk5dhZELnu95mrvewPe1saTLH7HClu3BQq/s1600/22+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOv5Pa6PmyU-oq0j9SXotgVSQjDkQuDGRXMfRALnGhA9smk91BfqooX9H8xP_o4Sfx51xWb6srrQiUJN10vg8zJwUjctnRLIoRAZqmTJ6lippk5dhZELnu95mrvewPe1saTLH7HClu3BQq/s640/22+k.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMk3Xqwg-fxqgx7-HSwfUXJaT5nBjMJP_MT2MERt4pLSo8GMW_9ym-gZyok3Ry8rlcvg5LdmZq2sNaKlaAQOo_hmQCTxIJFFHDLuwFhpv_hpgf3JdYNLzOscfLCawejJj3mcOiHRZoIy-x/s1600/23+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMk3Xqwg-fxqgx7-HSwfUXJaT5nBjMJP_MT2MERt4pLSo8GMW_9ym-gZyok3Ry8rlcvg5LdmZq2sNaKlaAQOo_hmQCTxIJFFHDLuwFhpv_hpgf3JdYNLzOscfLCawejJj3mcOiHRZoIy-x/s640/23+k.jpg" width="640" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">bir sonraki durağımız KENT TARİHİ MÜZESİ oldu. müze, eski safranbolu'yu, yemeniciliği, safranı, o yıllardaki eczacılığı, baharatçılığı ve bunun gibi <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>eski dönemin günlük halini çok iyi yansıtıyor. tabii ki beni yine o yıllara götürdü, hayallere daldım, kah aktarda çeşit çeşit otlar arasında mis kokular içerisinde, kah eczanede şişelere ilaç hazılarken, kah yemenici sandukasında otururken buldum kendimi. ve yine ama yine keşke o zamanlarda yaşamış olsaydım dedim.. </span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAqpWIuu3VxcgUJIu3i-oJWPNAXcf33oqDTK0Lbd4CJ167PhkphX4tkzoBq9pvzps2w1Zv-nJJ1W6i_Z4ZB1bKwtUL66EHCjnh9bY0KVbVP02gz0eP58QVR1IKHHPylt9WdAr41MqzRa_N/s1600/24+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAqpWIuu3VxcgUJIu3i-oJWPNAXcf33oqDTK0Lbd4CJ167PhkphX4tkzoBq9pvzps2w1Zv-nJJ1W6i_Z4ZB1bKwtUL66EHCjnh9bY0KVbVP02gz0eP58QVR1IKHHPylt9WdAr41MqzRa_N/s640/24+k.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6PdZqJIefUUAr6x3au3ner7RVKiJR9jNIMkRRbzar7ocgleuA7ZsGvyPlPOPKdYhb-RfWnSFX4iPWzfqFaIN4XFA_fWb-jAKg2zM4T2qLdyDaFuh6SNm2J5gMumHy2uRxhanfUoTkkDaa/s1600/25.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="534" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6PdZqJIefUUAr6x3au3ner7RVKiJR9jNIMkRRbzar7ocgleuA7ZsGvyPlPOPKdYhb-RfWnSFX4iPWzfqFaIN4XFA_fWb-jAKg2zM4T2qLdyDaFuh6SNm2J5gMumHy2uRxhanfUoTkkDaa/s640/25.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIekevo-fa0s1dAkyvN_pKBm83_oNrz3wManAvWP4ierV0zdxQ8yE-u8weyTvTXHCED9lw7F4NOgPNCWO_j77GAksKdXty5IgQ5Hb_NvZkr_u6IHIw-BKygHZefEkeQuMwLC2eG5q5xYte/s1600/26+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="258" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIekevo-fa0s1dAkyvN_pKBm83_oNrz3wManAvWP4ierV0zdxQ8yE-u8weyTvTXHCED9lw7F4NOgPNCWO_j77GAksKdXty5IgQ5Hb_NvZkr_u6IHIw-BKygHZefEkeQuMwLC2eG5q5xYte/s640/26+k.jpg" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeb3nAbmnHTSoB8O6pqV1hh-D2a7kGOARwVHXAWp9zJkp_s32nSh-JSBM7OnYm2UZLavoYXLRhVaEcGll69tUENvHCdYsDe0JSmUT1hKEZDdv8WeHvHsxPDShxdcyQbOZeAiDfXAJy2CVo/s1600/27k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="250" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeb3nAbmnHTSoB8O6pqV1hh-D2a7kGOARwVHXAWp9zJkp_s32nSh-JSBM7OnYm2UZLavoYXLRhVaEcGll69tUENvHCdYsDe0JSmUT1hKEZDdv8WeHvHsxPDShxdcyQbOZeAiDfXAJy2CVo/s640/27k.jpg" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
SAAT KULESİ; 1700'lü yıllarda sadrazam izzet paşa tarafından yaptırılıp safranboluya hediye edilmiş olan saat halen haftada bir kez el ile kurularak çalışmaya devam ediyor. saatin özelliği Türkiye'deki tek zembeleksiz saat olması. saatin olmadığı zamanlarda çan yardımıyla saat başı o anki saat kadar, her yarımsaatte de bir defa çalarak halka saat bildiriliyormuş. saatin haftalık, aylık ve yıllık bakımını 1965'ten beri ismail ulukaya gönüllü olarak yapıyor. gittiğimizde bize saat <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>kulesi hakkında detaylı bilgiyle birlikte kendisinden sonra saatin sahipsiz kalması ile ilgili korkularını da dile getirdi ismail amca. kulenin bahçesine ülkemizdeki saat kulelerinden bazılarını getirmişler, halen onunla ilgili bir çalışma devam ediyordu</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggL-tscgu8F0IsuFmiBrOyE709utvDvEYK778YnDlT37ZPvy8I6BFRk3Scs56IZi2iTino4IBXRIAEBDGCOW9fVtN-6Q-s8n8Axz4s9zCmBEvbts-4xWif8mU1GzEmZ0o035M7F3Nj5oam/s1600/28+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEggL-tscgu8F0IsuFmiBrOyE709utvDvEYK778YnDlT37ZPvy8I6BFRk3Scs56IZi2iTino4IBXRIAEBDGCOW9fVtN-6Q-s8n8Axz4s9zCmBEvbts-4xWif8mU1GzEmZ0o035M7F3Nj5oam/s640/28+k.jpg" width="432" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<span lang="EN-US"><span lang="EN-US"><span style="mso-spacerun: yes;"></span></span></span><br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>saat kulesi ile aynı bahçede ESKİ CEZAEVİ vardı geziye açık. şu an restaurant-cafe olarak hizmet veriyor. orada safranbolu yöresel yemeklerinden PERUHİ yedik, beğendik:)</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1IIZCPk97MG76Somwq-P3NVBadBAEKeN6Vdq1fF8whovPDjdkUJOGqk6OHCyQ4eXYUoSQa9E5slRbwfxHMNnjas0CpOLN_xjQ6K2a21QEiKRYE2LLzilfmxWp5OyBrU6XJb5X6nWK5CI1/s1600/29+k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1IIZCPk97MG76Somwq-P3NVBadBAEKeN6Vdq1fF8whovPDjdkUJOGqk6OHCyQ4eXYUoSQa9E5slRbwfxHMNnjas0CpOLN_xjQ6K2a21QEiKRYE2LLzilfmxWp5OyBrU6XJb5X6nWK5CI1/s640/29+k.jpg" width="610" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<span lang="EN-US"></span><br />
<div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">MENCİLİS MAĞARASI sıradaki görülecek yerdi bizim için. araştırmalarımız sonucu çocukla gezmenin zor olacağını görsekte şansımızı denedik, iyi ki de denemişiz. zeynep bizden daha güçlüydü bilmem kaç merdiveni çıkarken ve kesinlikle annesinden daha cesurdu mağarada yürürken. üçümüz için de farklı bir deneyim oldu bu gezi. mağara Türkiye'nin 4. büyük mağarası, mağaranın 400 metrelik alanı gezilebiliyor. sarkıt, dikit ve sütunların her haline rastlıyorsunuz içeride. hatta hayvan ve insan suretlerine çok benzeyen şekiller bile mevcut, oldukça ürkütücüydü anlayacağınız. ama yine de tavsiye ederim.</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwLf362qkCXQiXBYVO1rNL-XPP8azdlTZ4Gop6V-Y9XYanmhX9o_hCTzkz_rZ4ScZwQqvzmUhnPI7rjwsa-NiXM9ALYcqRDXIjBeUSBwtIm_QJyjrj1dHFK0WhUxT9rEke1-aSXLna8iBb/s1600/30k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwLf362qkCXQiXBYVO1rNL-XPP8azdlTZ4Gop6V-Y9XYanmhX9o_hCTzkz_rZ4ScZwQqvzmUhnPI7rjwsa-NiXM9ALYcqRDXIjBeUSBwtIm_QJyjrj1dHFK0WhUxT9rEke1-aSXLna8iBb/s640/30k.jpg" width="640" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">ve HIDIRLIK TEPESİ ile kapanışı yapıyoruz. safranbolu'nun olmazsa olmazlarından bu tepe. şehrin görülmeye değer mimarisi en güzel burdan izlenebiliyor çünkü. BAĞLAR GAZOZU eşliğinde kenti izleyip, bol bol fotoğraf çekerek ''inşallah tekrar gelmek nasip olur'' duasıyla safranbolu'dan ayrıldık. </span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgz8pva66eAZw4fq39_ioz8Uq0Wg-LtVaidv5vpuwL3u821ZrZraPchMou69u0Lrsg9ZHhlqCgBLw6pU2Vds1n8JclUVfuIJvh45bdlIfqlL4Sbj6evvuf83Wc9K8J34TLFdrurzPFx6Dsq/s1600/31k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="362" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgz8pva66eAZw4fq39_ioz8Uq0Wg-LtVaidv5vpuwL3u821ZrZraPchMou69u0Lrsg9ZHhlqCgBLw6pU2Vds1n8JclUVfuIJvh45bdlIfqlL4Sbj6evvuf83Wc9K8J34TLFdrurzPFx6Dsq/s640/31k.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAoXKJwLjYY1QhTzG5nv9qO5_wICUQxPnHVtG2bd8Kyenj5Bd-dspUFHsyhwjnYdqAkLZkArnKA6DoeVJcjvD82N221_fvUeVd9HiFGvh8s77wE4W56JnkGemmpOPmwb8cXYCGkD097uCG/s1600/32k.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAoXKJwLjYY1QhTzG5nv9qO5_wICUQxPnHVtG2bd8Kyenj5Bd-dspUFHsyhwjnYdqAkLZkArnKA6DoeVJcjvD82N221_fvUeVd9HiFGvh8s77wE4W56JnkGemmpOPmwb8cXYCGkD097uCG/s640/32k.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGijBhl311f7uyChMvadbdeoiHx38nK0A64uCkH7XkRsSviMDiMO5PRh5qQ5HV3BiMc_cL_5t5sVdOKMqEcUFsvkiXV2diX9ipA5gNNHksmA5uCqjolnMjYJv2kDmwXY7C6sf6BXVJEioV/s1600/33.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hda="true" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGijBhl311f7uyChMvadbdeoiHx38nK0A64uCkH7XkRsSviMDiMO5PRh5qQ5HV3BiMc_cL_5t5sVdOKMqEcUFsvkiXV2diX9ipA5gNNHksmA5uCqjolnMjYJv2kDmwXY7C6sf6BXVJEioV/s640/33.jpg" width="268" /></a></div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">çıkışta YÖRÜK KÖYÜ'ne uğradık. safranbolu'nun ufak, ufacık hali. görülmeye değer...</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">birdahaki sefer KASTAMONU-CİDE postunda buluşmak üzere. sevgiyle kalın:)</span></div>
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">
<span lang="EN-US">.</span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;">
</div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-31099205140442453152012-07-07T12:34:00.001+03:002013-03-21T14:09:53.169+02:00İç Ses 1<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqieNrnFWt-BDEuElPEEmlryJgYlRXS9qaqLjwHtAikknrxJGxnjtMsPOOFLfHhHEOKF2_mfY5InVfkUU5cY-LQ0wz-yBlA2dVYXDfD7gCaZoGu3FPn64pV_qM3cZdxVPBBp11tq5qI5mM/s1600/222.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" sca="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqieNrnFWt-BDEuElPEEmlryJgYlRXS9qaqLjwHtAikknrxJGxnjtMsPOOFLfHhHEOKF2_mfY5InVfkUU5cY-LQ0wz-yBlA2dVYXDfD7gCaZoGu3FPn64pV_qM3cZdxVPBBp11tq5qI5mM/s320/222.jpg" width="218" /></a></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">anlamak, anlatmak, anlaşılmak<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>üzerine...</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">anlaşılma ihtiyacımın arttığı şu günlerde çokça kafa yoruyorum anlamak üzerine.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>nedir anlamak, neyi-kimi-ne zaman anlarız ya da anlamayız, niçin anlaşılamayız, anlamak ve anlaşılmak için ne yapmalıyız? </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">bu ve benzeri sorular beynimi kurcalayıp duruyor. kendimce çıkarımlarda bulunuyorum. hatalarımı görüyorum, ama en çok da anlaşılamadığımı düşündüğüm kişi ya da kişilerin hatalarını görüyorum. işte o anda karşı tarafı anlayamamış olma ihtimalimi düşünüyorum.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US"></span><span lang="EN-US">biliyorum ki, bir konuda hatanın çoğunu karşımdakinde buluyorsa nefsim, empati kuramıyorumdur. karşımdakini anlamıyorumdur. o halde ne yapmalıyım? hemen empatiye sarılmalıyım. kendimi karşımdakinin yerine koyuyorum ve görüyorum ki, onunda çokça hakları, haklı olduğu noktaları var. böylece onu anlıyorum. sorun kısmen çözülüyor.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">peki ya anlıyor ama anlaşılamıyorsam? işte o zaman<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>kötü. işte o zaman <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>kendimi anlatmayı deniyorum. anlatırken karşımdakinin gözlerinin içine bakıyorum. bir yandan anlatıyorum, bir yandan onu teste tabi tutuyorum. bir yandan anlatıyorum, bir yandan ne kadar anlatsamda beni anlamayacağını düşünüyorum. bir yandan anlatıyorum, bir yandan şimdi anlasa bile birdahaki sefer yine beni anlamayacak diyorum. sonuç; anlaşılamıyorum. </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">ve şimdi yazdıkça görüyorum ki, galiba anlaşılamamın ilk sebebi içimdeki umutsuzluk, ya da karşımdakine olan güven eksikliğim. yine bardağın boş tarafını görüyor oluşum, yine bir olaya olumsuz tarafından yaklaşıyor oluşum.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">sebep-sonuç ilişkisini hallettiğime göre, artık çözüme geliyorum. bardağın dolu kısmını arıyorum... </span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">buldum; mesela anlaşılmak için konuşabiliyor olmam ve bunun karşısında dinlenilmem müthiş birşey. ya konuşmasaydım? konuşmayıp içime atsaydım da bir gün<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>bom! diye patlasaydım. ya da konuşmama rağmen karşımdaki beni umursamasaydı, dinlemeseydi? ya da ne bileyim sorunlarımızı farkedip çözüm arama yoluna gitmeseydik? bunların ne kadar önemli olduğunu görüyor ve kendimi -oldukça- şanslı hissediyorum şu an.</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">hem, birşey daha buldum: biz bunları yapabiliyorsak, birbirimize değer veriyoruz demektir, yani benim değerim-sevgim tek taraflı değil, karşılıklı. o zaman benim onun için sahip olduğum duygulara o da benim için sahip. he heeey, yani ben onu ne kadar anlamak istiyor ve bunun için çaba gösteriyorsam, o da beni anlamak istiyordur. zaten benimle konuşarak ve beni dinleyerek çabasını gösteriyor. o halde duygularımı ona anlattığımda beni anlamayacağını düşünmem yersiz:)</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">meğer bardak doluymuş...</span></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><br /></div><div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;"><span lang="EN-US">teşekkür ederim yazı.. seni yazmaya başlarkenki asık suratımı, ağzım kulaklarımda moduna döndürdüğün için.ve <em><strong>teşekkür ederim; beni anladığın için...</strong></em></span></div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com0Bursa, Türkiye40.18257 29.0668739.4061865 27.803442500000003 40.9589535 30.3302975tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-41311061939121902892012-07-07T12:34:00.000+03:002012-07-07T12:34:48.752+03:00İç Ses 1<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqieNrnFWt-BDEuElPEEmlryJgYlRXS9qaqLjwHtAikknrxJGxnjtMsPOOFLfHhHEOKF2_mfY5InVfkUU5cY-LQ0wz-yBlA2dVYXDfD7gCaZoGu3FPn64pV_qM3cZdxVPBBp11tq5qI5mM/s1600/222.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" sca="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqieNrnFWt-BDEuElPEEmlryJgYlRXS9qaqLjwHtAikknrxJGxnjtMsPOOFLfHhHEOKF2_mfY5InVfkUU5cY-LQ0wz-yBlA2dVYXDfD7gCaZoGu3FPn64pV_qM3cZdxVPBBp11tq5qI5mM/s320/222.jpg" width="218" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">anlamak, anlatmak, anlaşılmak<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>üzerine...</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">anlaşılma ihtiyacımın arttığı şu günlerde çokça kafa yoruyorum anlamak üzerine.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US"><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>nedir anlamak, neyi-kimi-ne zaman anlarız ya da anlamayız, niçin anlaşılamayız, anlamak ve anlaşılmak için ne yapmalıyız? </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">bu ve benzeri sorular beynimi kurcalayıp duruyor. kendimce çıkarımlarda bulunuyorum. hatalarımı görüyorum, ama en çok da anlaşılamadığımı düşündüğüm kişi ya da kişilerin hatalarını görüyorum. işte o anda karşı tarafı anlayamamış olma ihtimalimi düşünüyorum.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US"></span><span lang="EN-US">biliyorum ki, bir konuda hatanın çoğunu karşımdakinde buluyorsa nefsim, empati kuramıyorumdur. karşımdakini anlamıyorumdur. o halde ne yapmalıyım? hemen empatiye sarılmalıyım. kendimi karşımdakinin yerine koyuyorum ve görüyorum ki, onunda çokça hakları, haklı olduğu noktaları var. böylece onu anlıyorum. sorun kısmen çözülüyor.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">peki ya anlıyor ama anlaşılamıyorsam? işte o zaman<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>kötü. işte o zaman <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>kendimi anlatmayı deniyorum. anlatırken karşımdakinin gözlerinin içine bakıyorum. bir yandan anlatıyorum, bir yandan onu teste tabi tutuyorum. bir yandan anlatıyorum, bir yandan ne kadar anlatsamda beni anlamayacağını düşünüyorum. bir yandan anlatıyorum, bir yandan şimdi anlasa bile birdahaki sefer yine beni anlamayacak diyorum. sonuç; anlaşılamıyorum. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">ve şimdi yazdıkça görüyorum ki, galiba anlaşılamamın ilk sebebi içimdeki umutsuzluk, ya da karşımdakine olan güven eksikliğim. yine bardağın boş tarafını görüyor oluşum, yine bir olaya olumsuz tarafından yaklaşıyor oluşum.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">sebep-sonuç ilişkisini hallettiğime göre, artık çözüme geliyorum. bardağın dolu kısmını arıyorum... </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">buldum; mesela anlaşılmak için konuşabiliyor olmam ve bunun karşısında dinlenilmem müthiş birşey. ya konuşmasaydım? konuşmayıp içime atsaydım da bir gün<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>bom! diye patlasaydım. ya da konuşmama rağmen karşımdaki beni umursamasaydı, dinlemeseydi? ya da ne bileyim sorunlarımızı farkedip çözüm arama yoluna gitmeseydik? bunların ne kadar önemli olduğunu görüyor ve kendimi -oldukça- şanslı hissediyorum şu an.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">hem, birşey daha buldum: biz bunları yapabiliyorsak, birbirimize değer veriyoruz demektir, yani benim değerim-sevgim tek taraflı değil, karşılıklı. o zaman benim onun için sahip olduğum duygulara o da benim için sahip. he heeey, yani ben onu ne kadar anlamak istiyor ve bunun için çaba gösteriyorsam, o da beni anlamak istiyordur. zaten benimle konuşarak ve beni dinleyerek çabasını gösteriyor. o halde duygularımı ona anlattığımda beni anlamayacağını düşünmem yersiz:)</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">meğer bardak doluymuş...</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US">teşekkür ederim yazı.. seni yazmaya başlarkenki asık suratımı, ağzım kulaklarımda moduna döndürdüğün için.ve <em><strong>teşekkür ederim; beni anladığın için...</strong></em></span></div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com0Bursa, Türkiye40.18257 29.0668739.4061865 27.803442500000003 40.9589535 30.3302975tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-44219462884887898252012-07-06T09:48:00.001+03:002013-03-21T14:09:53.194+02:00insanın anavatanı çocukluğudur...iyi ki okumuşum dediğim, gözlerimi yaşartan, beynimde ampuller yandıran bir yazı.. <br /><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTT3wqT3zlNVfzpjrBiJdWkVGjbRUr3tXTGHX7aFjJojYi_1l0gcU4Ad_bVs24NNcIK2IwUHjnLQXJlD14L1ydwusasspxOXAiGeYLZjjsaEksDiVfKDo6il0PgzD_T3tMnNtIAV0ICcdK/s1600/111.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="199" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTT3wqT3zlNVfzpjrBiJdWkVGjbRUr3tXTGHX7aFjJojYi_1l0gcU4Ad_bVs24NNcIK2IwUHjnLQXJlD14L1ydwusasspxOXAiGeYLZjjsaEksDiVfKDo6il0PgzD_T3tMnNtIAV0ICcdK/s200/111.jpg" width="200" /></a></div><br /><div style="text-align: justify;"><em>Bir gün seminere başlamadan önce kısa boylu güler yüzlü birisi geldi, Hocam elinizi öpmek istiyorum, dedi. Ben el öptürmekten pek hoşlanmadığım için, yanaktan öpüşelim, dedim, öpüştük. Aramızda şöyle bir konuşma yer aldı:</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Hayrola, neden elimi öpmek istedin?</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Hocam, üç yıl önce sizin bir seminerinizi katıldım. Hayatım değişti. O seminerden sonra daha mutlu bir ailem var ve size teşekkür etmek istiyorum; onun için elinizi öpmek istedim. </em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Ne oldu, nasıl oldu?</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Üç yıl önce şirketimizin organize ettiği iki günlük bir seminerde bizimle beraberdiniz. O seminerin bitişine doğru dediniz ki, “Bir insanın anavatanı çocukluğudur. Çocukluğunu doya doya yaşayamamış bir insanın mutlu olması çok zordur. Bir annenin, bir babanın en önemli görevi, çocuklarının çocukluğunu doya doya yaşamasına olanaklar yaratmaktır.”</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>Bir süre sustu, bir şey hatırlamak ister gibi düşündü, sonra konuşmaya devam etti:</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Hatta daha da ilerisi için söylediniz; dediniz ki, “Bir ulusun en önemli görevi çocuklarının çocukluğunu doya doya yaşamasına olanaklar yaratmaktır.” Ben bir baba olarak sizi duyduğum zaman kendi kendime düşündüm: Ben bir baba olarak çocuğumun çocukluğunu doya doya yaşamasına fırsatlar yaratıyor muyum? Böyle bir sorunun o zamana kadar hiç aklıma gelmediğini fark ettim. Ben ne yapıyorum, diye düşündüm. Benim yaptığım sanırım birçok babanın yaptığının aynısıydı. Dokuz yaşındaki oğlum ben işten eve gelince beni görmemeye, benden kaçmaya çalışıyordu. Neden kaçmaya çalışıyordu, biliyor musunuz, Hocam?</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Hayır, neden?</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Çünkü onu görünce hemen şu soruyu soruyordum. “Oğlum bugün ödevini yaptın mı?” Tuhaf tuhaf bakıyor, gözünü kaçırıyor, daha da sıkıştırınca, hayır anlamına gelen, “cık” sesini çıkarıyordu. Kızıyordum, söyleniyordum, “Niye yapmıyorsun ödevini!” diyordum. Aramızda sürekli tartışmalar, sürtüşmeler oluşuyordu. Tabii bunun sonucunda bütün aile huzursuz oluyordu. </em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>Burada biraz sustu, soluklandı. Sanki hatırlamak istemediği anılar vardı; onların üstesinden gelmeye çalışıyordu. Sonra konuşmaya devam etti:</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Ben sizin seminerinizden çıktıktan sonra düşünmeye başladım. “Ben ne biçim babayım,” diye kendime sordum. Seminer için geldiğim İstanbul’dan çalışma yerim olan Kayseri’ye gidinceye kadar düşündüm; otobüste bütün gece düşündüm ve sonra kendi kendime dedim ki, eşimle konuşayım, biz birlikte bir karar alalım. Diyelim ki bu çocuk isterse beş yıl sınıfta kalsın, ama doya doya çocukluğunu yaşasın. </em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Radikal bir karar!</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Evet, uçta bir karar, ama bu karar içime çok iyi geldi, Hocam. Gerginliğim, üzüntüm gitti, içim rahat etti. Ben eve gelince eşime dedim ki, hadi gel otur, konuşalım. Yemekten sonra oturduk konuştuk, çocuklar yattı biz konuşmaya devam ettik. Seminerde anlatılanları aktardım, böyle böyle böyle diye izah ettim ona ve en nihayet dedim ki, ya benim gönlümden ne geçiyor sana söyleyeyim. Bizim oğlumuz var ya bizim oğlumuz, o isterse beş yıl sınıfta kalsın, ama çocukluğunu yaşasın! Şimdiye kadar onun çocukluğunu yaşamasıyla ile ilgili pek bir çaba göstermedik, bir bilinç göstermedik, oluruna bıraktık. Gel şimdi değiştirelim bunu. </em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Eşiniz ne dedi?</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Hocam biliyor musun ne oldu?</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Ne oldu?</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Karım hayretle bana baktı ve dedi ki, “Bu ne biçim seminer be! Kim bu adam? Öyle şey mi olur; yok bizim ki çocukluğunu yaşayacakmış! Bizim çocuk çocukluğunu yaşarken öbürküler sınıflarını geçecek ilerleyecek! Öyle şey olmaz.” </em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Anlıyorum; anne olarak çocuğunun geride kalmasını istemiyor, kaygılanıyor!</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Fakat hocam ben pes etmedim, bırakmadım, mücadeleye devam ettim. Her gün, her akşam gece yarılarına kadar karımla konuştum. Üç gecenin sonunda bana, peki ne halin varsa gör, dedi.</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Pes etti, yani. Peki, sen ne yaptın?</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- İşte onu dediği günün sabahı eşofmanımı, ayakkabımı şöyle kapının yanına bıraktım işe gittim; işten dönünce oğlumun gözüne baktım ve dedim ki, oğlum bugün doya doya oynadın mı? Bana hayretle baktı ve “Hayır!” anlamına gelen “cıkk” dedi. O zaman, hadi gel beraber aşağıya ineceğiz, oynayacağız, dedim. Eşofmanımı giydim, ayakkabımı giydim, onunla beraber sokağa çıktık. Pencereden arkadaşları bakıyorlarmış, onlar da sokağa çıktılar; birlikte sokakta oyun oynadık. Akşam saat altıdan sekiz buçuğa kadar sokaktaydık. Eve gelince toz toprak içindeyiz, beraber banyoya girdik, duş yaptık. Havluyla kuruladım, çok mutluyduk ve o günden sonra işten dönünce her gün onunla oynamaya başladım. Her gün, her gün, her gün oynadım. Yedi gün sekiz gün sonraydı galiba, bir gün banyodan çıkarken onu kuruluyorum havluyla, kolumu tuttu, bana döndü ve dedi ki, baba ya, ben seni çok seviyorum. Hocam nefesim durdu, gözüm yaşardı, konuşamadım. Çünkü farkına vardım ki, şimdiye kadar sevdiğini hiç söylememişti. Düşündüm, şimdiye kadar hiç söylemediğinin farkında değildim; belki ömür boyu söylemeyecekti. “Ne büyük tehlike!” diye düşündüm. Ömür boyu onun bana bu cümleyi söylemediğinin farkında olmayacaktım. </em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Demek farkına vardın, seni kutlarım. Senin farkına vardığın bu durum birçok anne ve babanın farkında olmadığı gizil, örtük ama önemli bir tehlike!</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- İçimde bir şükür duygusu, havluyla çocuğumu kuruladım ve giydirdim ve artık her gün oyun oynamaya devam ettik. Zaman geçti, iki hafta sonra okul, öğretmen veli buluşması için okula davet etti. Daha önceki veli buluşmalarında öğretmen, “Sizin oğlunuz akıllı bir çocuk, ama ödevleri kargacık burgacık yazıyor, dikkat etmiyor. Sınıfta arkadaşlarını rahatsız ediyor, onları itiyor kakıyor, lütfen onunla konuşun. Ödevlerine ilgi gösterin, sınıfta arkadaşlarını rahatsız etmesin. Ödevlerini doğru dürüst yapsın,” demişti. O nedenle öğretmen buluşmasına gitmekten çekiniyordum. Bu davet gelince ben eşime dedim ki, hadi okuldaki buluşmaya beraber gidelim! Yok, dedi, sen tek başına gideceksin, ben gelmeyeceğim. </em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Eşiniz gelmek istemedi!</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Hayır istemedi. Ya beraber gidelim, diye ısrar ettim hayır hayır sen yalnız gideceksin dedi. Ben yalnız gittim ve diğer veliler geldikçe sıra bende olduğu halde sıranın arkasına geçtim, sıranın arkasına geçtim ki başka kimse olmadan öğretmenle konuşayım, diye. Mahcup olacağımı düşünüyordum. Her şeyin daha kötüye gittiğini düşünüyordum. En nihayet bütün veliler öğretmenle konuşmalarını bitirip gittiler. Sıra bende! Öğretmenin karşısına geçtim, bana baktı gülümsedi, siz ne yaptınız bu çocuğa, dedi. Hiç cevap vermedim, önüme baktım. Lütfen söyleyin ne yaptınız bu çocuğa, dedi. “Çok mu kötü hocam?” diye sordum. Gülümsedi, hayır, kötü değil, dedi. “Artık sınıfta arkadaşlarını hiç rahatsız etmiyor, ödevleri iyileşti, tam istediğim öğrenci oldu. Ne yaptınız bu çocuğa siz?”</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Herhalde bir baba olarak çok mutlu oldunuz?</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>- Hocam biliyor musunuz öğretmenin karşısında ağlamaya başladım. İnanamıyordum kulağıma, içimden, vay evladım, biz sana ne yaptık şimdiye kadar, duygusu vardı. Eve geldim, karım yüzüme baktı, gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı. “O kadar mı kötü?” diye sordu. Ona da cevap veremedim Hocam, ona da cevap veremedim! Ağladım. Daha sonra anlattım. Hocam onun için sizin elinizi öpmek istedim, teşekkür ediyorum. Benim oğlumun ve onun küçüğü kızımın hayatını kurtardınız. Ailemin mutluluğu kurtuldu. Hakikaten bir insanın anavatanı çocukluğuymuş. Anavatanı mutlu olan bir çocuk çalışmasını, okulunu her şeyini bütün gücüyle yapar ve orada başarılı olurmuş.</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>“Gel seni yeniden kucaklayayım!” dedim. Kucaklaştık.</em></div><div style="text-align: justify;"><em><br /></em></div><div style="text-align: justify;"><em>“Çocuklar Gülsün diye!” yaşayalım. Çünkü insanın anavatanı çocukluğudur. Çocuklar gülerek, oynayarak büyürse, sonunda büyükler güler. Büyükler mutlu olup gülümseyince tüm ülke, tüm insanlık güler. Çocukların gülmesine hizmet veren herkese selam olsun!</em></div><br />Doğan CÜCELOĞLUemelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com0Bursa, Türkiye40.18257 29.0668739.4061865 27.803442500000003 40.9589535 30.3302975tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-84180764694068932162012-07-06T09:48:00.000+03:002012-07-06T09:54:47.930+03:00insanın anavatanı çocukluğudur...iyi ki okumuşum dediğim, gözlerimi yaşartan, beynimde ampuller yandıran bir yazı.. <br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTT3wqT3zlNVfzpjrBiJdWkVGjbRUr3tXTGHX7aFjJojYi_1l0gcU4Ad_bVs24NNcIK2IwUHjnLQXJlD14L1ydwusasspxOXAiGeYLZjjsaEksDiVfKDo6il0PgzD_T3tMnNtIAV0ICcdK/s1600/111.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="199" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTT3wqT3zlNVfzpjrBiJdWkVGjbRUr3tXTGHX7aFjJojYi_1l0gcU4Ad_bVs24NNcIK2IwUHjnLQXJlD14L1ydwusasspxOXAiGeYLZjjsaEksDiVfKDo6il0PgzD_T3tMnNtIAV0ICcdK/s200/111.jpg" width="200" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<em>Bir gün seminere başlamadan önce kısa boylu güler yüzlü birisi geldi, Hocam elinizi öpmek istiyorum, dedi. Ben el öptürmekten pek hoşlanmadığım için, yanaktan öpüşelim, dedim, öpüştük. Aramızda şöyle bir konuşma yer aldı:</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Hayrola, neden elimi öpmek istedin?</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Hocam, üç yıl önce sizin bir seminerinizi katıldım. Hayatım değişti. O seminerden sonra daha mutlu bir ailem var ve size teşekkür etmek istiyorum; onun için elinizi öpmek istedim. </em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Ne oldu, nasıl oldu?</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Üç yıl önce şirketimizin organize ettiği iki günlük bir seminerde bizimle beraberdiniz. O seminerin bitişine doğru dediniz ki, “Bir insanın anavatanı çocukluğudur. Çocukluğunu doya doya yaşayamamış bir insanın mutlu olması çok zordur. Bir annenin, bir babanın en önemli görevi, çocuklarının çocukluğunu doya doya yaşamasına olanaklar yaratmaktır.”</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>Bir süre sustu, bir şey hatırlamak ister gibi düşündü, sonra konuşmaya devam etti:</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Hatta daha da ilerisi için söylediniz; dediniz ki, “Bir ulusun en önemli görevi çocuklarının çocukluğunu doya doya yaşamasına olanaklar yaratmaktır.” Ben bir baba olarak sizi duyduğum zaman kendi kendime düşündüm: Ben bir baba olarak çocuğumun çocukluğunu doya doya yaşamasına fırsatlar yaratıyor muyum? Böyle bir sorunun o zamana kadar hiç aklıma gelmediğini fark ettim. Ben ne yapıyorum, diye düşündüm. Benim yaptığım sanırım birçok babanın yaptığının aynısıydı. Dokuz yaşındaki oğlum ben işten eve gelince beni görmemeye, benden kaçmaya çalışıyordu. Neden kaçmaya çalışıyordu, biliyor musunuz, Hocam?</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Hayır, neden?</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Çünkü onu görünce hemen şu soruyu soruyordum. “Oğlum bugün ödevini yaptın mı?” Tuhaf tuhaf bakıyor, gözünü kaçırıyor, daha da sıkıştırınca, hayır anlamına gelen, “cık” sesini çıkarıyordu. Kızıyordum, söyleniyordum, “Niye yapmıyorsun ödevini!” diyordum. Aramızda sürekli tartışmalar, sürtüşmeler oluşuyordu. Tabii bunun sonucunda bütün aile huzursuz oluyordu. </em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>Burada biraz sustu, soluklandı. Sanki hatırlamak istemediği anılar vardı; onların üstesinden gelmeye çalışıyordu. Sonra konuşmaya devam etti:</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Ben sizin seminerinizden çıktıktan sonra düşünmeye başladım. “Ben ne biçim babayım,” diye kendime sordum. Seminer için geldiğim İstanbul’dan çalışma yerim olan Kayseri’ye gidinceye kadar düşündüm; otobüste bütün gece düşündüm ve sonra kendi kendime dedim ki, eşimle konuşayım, biz birlikte bir karar alalım. Diyelim ki bu çocuk isterse beş yıl sınıfta kalsın, ama doya doya çocukluğunu yaşasın. </em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Radikal bir karar!</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Evet, uçta bir karar, ama bu karar içime çok iyi geldi, Hocam. Gerginliğim, üzüntüm gitti, içim rahat etti. Ben eve gelince eşime dedim ki, hadi gel otur, konuşalım. Yemekten sonra oturduk konuştuk, çocuklar yattı biz konuşmaya devam ettik. Seminerde anlatılanları aktardım, böyle böyle böyle diye izah ettim ona ve en nihayet dedim ki, ya benim gönlümden ne geçiyor sana söyleyeyim. Bizim oğlumuz var ya bizim oğlumuz, o isterse beş yıl sınıfta kalsın, ama çocukluğunu yaşasın! Şimdiye kadar onun çocukluğunu yaşamasıyla ile ilgili pek bir çaba göstermedik, bir bilinç göstermedik, oluruna bıraktık. Gel şimdi değiştirelim bunu. </em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Eşiniz ne dedi?</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Hocam biliyor musun ne oldu?</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Ne oldu?</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Karım hayretle bana baktı ve dedi ki, “Bu ne biçim seminer be! Kim bu adam? Öyle şey mi olur; yok bizim ki çocukluğunu yaşayacakmış! Bizim çocuk çocukluğunu yaşarken öbürküler sınıflarını geçecek ilerleyecek! Öyle şey olmaz.” </em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Anlıyorum; anne olarak çocuğunun geride kalmasını istemiyor, kaygılanıyor!</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Fakat hocam ben pes etmedim, bırakmadım, mücadeleye devam ettim. Her gün, her akşam gece yarılarına kadar karımla konuştum. Üç gecenin sonunda bana, peki ne halin varsa gör, dedi.</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Pes etti, yani. Peki, sen ne yaptın?</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- İşte onu dediği günün sabahı eşofmanımı, ayakkabımı şöyle kapının yanına bıraktım işe gittim; işten dönünce oğlumun gözüne baktım ve dedim ki, oğlum bugün doya doya oynadın mı? Bana hayretle baktı ve “Hayır!” anlamına gelen “cıkk” dedi. O zaman, hadi gel beraber aşağıya ineceğiz, oynayacağız, dedim. Eşofmanımı giydim, ayakkabımı giydim, onunla beraber sokağa çıktık. Pencereden arkadaşları bakıyorlarmış, onlar da sokağa çıktılar; birlikte sokakta oyun oynadık. Akşam saat altıdan sekiz buçuğa kadar sokaktaydık. Eve gelince toz toprak içindeyiz, beraber banyoya girdik, duş yaptık. Havluyla kuruladım, çok mutluyduk ve o günden sonra işten dönünce her gün onunla oynamaya başladım. Her gün, her gün, her gün oynadım. Yedi gün sekiz gün sonraydı galiba, bir gün banyodan çıkarken onu kuruluyorum havluyla, kolumu tuttu, bana döndü ve dedi ki, baba ya, ben seni çok seviyorum. Hocam nefesim durdu, gözüm yaşardı, konuşamadım. Çünkü farkına vardım ki, şimdiye kadar sevdiğini hiç söylememişti. Düşündüm, şimdiye kadar hiç söylemediğinin farkında değildim; belki ömür boyu söylemeyecekti. “Ne büyük tehlike!” diye düşündüm. Ömür boyu onun bana bu cümleyi söylemediğinin farkında olmayacaktım. </em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Demek farkına vardın, seni kutlarım. Senin farkına vardığın bu durum birçok anne ve babanın farkında olmadığı gizil, örtük ama önemli bir tehlike!</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- İçimde bir şükür duygusu, havluyla çocuğumu kuruladım ve giydirdim ve artık her gün oyun oynamaya devam ettik. Zaman geçti, iki hafta sonra okul, öğretmen veli buluşması için okula davet etti. Daha önceki veli buluşmalarında öğretmen, “Sizin oğlunuz akıllı bir çocuk, ama ödevleri kargacık burgacık yazıyor, dikkat etmiyor. Sınıfta arkadaşlarını rahatsız ediyor, onları itiyor kakıyor, lütfen onunla konuşun. Ödevlerine ilgi gösterin, sınıfta arkadaşlarını rahatsız etmesin. Ödevlerini doğru dürüst yapsın,” demişti. O nedenle öğretmen buluşmasına gitmekten çekiniyordum. Bu davet gelince ben eşime dedim ki, hadi okuldaki buluşmaya beraber gidelim! Yok, dedi, sen tek başına gideceksin, ben gelmeyeceğim. </em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Eşiniz gelmek istemedi!</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Hayır istemedi. Ya beraber gidelim, diye ısrar ettim hayır hayır sen yalnız gideceksin dedi. Ben yalnız gittim ve diğer veliler geldikçe sıra bende olduğu halde sıranın arkasına geçtim, sıranın arkasına geçtim ki başka kimse olmadan öğretmenle konuşayım, diye. Mahcup olacağımı düşünüyordum. Her şeyin daha kötüye gittiğini düşünüyordum. En nihayet bütün veliler öğretmenle konuşmalarını bitirip gittiler. Sıra bende! Öğretmenin karşısına geçtim, bana baktı gülümsedi, siz ne yaptınız bu çocuğa, dedi. Hiç cevap vermedim, önüme baktım. Lütfen söyleyin ne yaptınız bu çocuğa, dedi. “Çok mu kötü hocam?” diye sordum. Gülümsedi, hayır, kötü değil, dedi. “Artık sınıfta arkadaşlarını hiç rahatsız etmiyor, ödevleri iyileşti, tam istediğim öğrenci oldu. Ne yaptınız bu çocuğa siz?”</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Herhalde bir baba olarak çok mutlu oldunuz?</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>- Hocam biliyor musunuz öğretmenin karşısında ağlamaya başladım. İnanamıyordum kulağıma, içimden, vay evladım, biz sana ne yaptık şimdiye kadar, duygusu vardı. Eve geldim, karım yüzüme baktı, gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı. “O kadar mı kötü?” diye sordu. Ona da cevap veremedim Hocam, ona da cevap veremedim! Ağladım. Daha sonra anlattım. Hocam onun için sizin elinizi öpmek istedim, teşekkür ediyorum. Benim oğlumun ve onun küçüğü kızımın hayatını kurtardınız. Ailemin mutluluğu kurtuldu. Hakikaten bir insanın anavatanı çocukluğuymuş. Anavatanı mutlu olan bir çocuk çalışmasını, okulunu her şeyini bütün gücüyle yapar ve orada başarılı olurmuş.</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>“Gel seni yeniden kucaklayayım!” dedim. Kucaklaştık.</em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>“Çocuklar Gülsün diye!” yaşayalım. Çünkü insanın anavatanı çocukluğudur. Çocuklar gülerek, oynayarak büyürse, sonunda büyükler güler. Büyükler mutlu olup gülümseyince tüm ülke, tüm insanlık güler. Çocukların gülmesine hizmet veren herkese selam olsun!</em></div>
<br />
Doğan CÜCELOĞLUemelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com0Bursa, Türkiye40.18257 29.0668739.4061865 27.803442500000003 40.9589535 30.3302975tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-346378249805788582012-07-05T13:19:00.002+03:002013-03-21T14:09:53.217+02:00Ellerim duada, gönlüm Dadaab'ta...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEii2-trSGeOWhMxMK3xtAuJQfoVljXqvHY5dJqGmEUOGQjDfY97evlqbazvnhg-ZYuscVeEUjgYEf4NMW8LsPoODcGRPpXJnbEXcA9D3gjufFlAx1G2FBDFKuGotZzhmrvBCZgv7Jwd9Hd5/s1600/2010_Dadaab_School_m.jpg" imageanchor="1" style="clear:left; float:left;margin-right:1em; margin-bottom:1em"><img border="0" height="112" width="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEii2-trSGeOWhMxMK3xtAuJQfoVljXqvHY5dJqGmEUOGQjDfY97evlqbazvnhg-ZYuscVeEUjgYEf4NMW8LsPoODcGRPpXJnbEXcA9D3gjufFlAx1G2FBDFKuGotZzhmrvBCZgv7Jwd9Hd5/s200/2010_Dadaab_School_m.jpg" /></a></div> Dadaab; Kenya'nın Garissa vilayetinin Somali sınırında, 650 bin müslümanın yaşadığı (yaşamaya çalıştığı!) dünyanın en büyük mülteci kampı. ilk olarak 90'lı yıllarda tv'den duymuştum adını, ama çocuk aklımla pek umursamamışım sanırım. sonra 2011'de yaşanan açlık felaketi ile gündeme gelmişti. duyduğum kadarıyla bilmiş, üzülmüş ve elimden gelebileceğin bir kısmıyla yardımda bulunmuştum. ve şimdi, bu sabah dergimi karıştırırken tekrar rastladım Dadaab'a. bu defa yüreğim sızladı, internetten ufak bir araştırma yaptım ve anladım ki, hem çok şanslı hem çok şanssızım. şanslıyım çünkü Rabbim beni ve sevdiklerimi hiçbir zaman açlıkla terbiye etmedi. ve şanssızım çünkü ben ve sevdiklerim öyle basit şeylerle imtihan oluyoruz ki, o insanların imtihanı neticesinde kazanacakları öyle çokken, bizim imtihanlarımız gibi kazançlarımız da değersiz olacak bu gidişle. dadaab'a insanlar 1990 yılından beri somali'de yaşanan savaş, kıtlık gibi sebeplerden kaçmak için yola çıktıkları ''ölüm yürüyüşü'' adı verilen bir yolculuk sonrasında ulaşıyorlar. birçoğu yolda çocuklarını, eşlerini ölü ya da ölüme terketmek zorunda oldukları, kampa sağ ulaşsalar bile birçok hastalığı beraberlerinde getirdikleri için yolculuğa bu isim verilmiş. kamp BM güvencesi altında. güvence dediğimiz; kampa sığınanların kollarına kaçıncı kampçı olduklarını gösteren bir bilezik takılarak, bir çadır, bir iki battaniye ve sarı su bidonları verilerek uçsuz bucaksız çöle bırakılmasını anlıyoruz. sonrası için Allah kerim... <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheBD9pePdDe69NeFcqazhMK_ZZLsGrCxL2abYdY9AIVNUvbojMqBU_Dq4RDIgPnpT9AehkIGF7Bo48E6HJS59TixCT8K0UNBXKuhWYNQoNxBpiYEm5oXLx0JRIOch4QIgvwuQQ9MRyTOUZ/s1600/sut29c11e1629ac631dby.jpg" imageanchor="1" style="clear:left; float:left;margin-right:1em; margin-bottom:1em"><img border="0" height="150" width="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheBD9pePdDe69NeFcqazhMK_ZZLsGrCxL2abYdY9AIVNUvbojMqBU_Dq4RDIgPnpT9AehkIGF7Bo48E6HJS59TixCT8K0UNBXKuhWYNQoNxBpiYEm5oXLx0JRIOch4QIgvwuQQ9MRyTOUZ/s200/sut29c11e1629ac631dby.jpg" /></a></div> su ihtiyacı sınırlı sayıdaki su kuyularının başında saatler süren bir bekleyiş sonrasında bir miktar karşılanabiliyor. kaldığı çadır su kuyularına uzak olanların halleri içler acısı. yemek ihtiyacı ise orada geçici veya sürekli olarak orada bulunan yardım kuruluşları sayesinde sağlanıyor. sağlık da aynı şekilde. eğitim ise bazen bir çadır, bazen de çalılar arasına hazırlanan bir mekan içerisinde düzensiz, kuralsız verilen genel okul eğitimi, arapça ve kur'an dersleri. eğitim şartları çok kötü ama elektrik olmadığı için tv, bilgisayar gibi şeylerle körelmediğinden çocukların zihinleri açık. 3-4 yaşına gelen her çocuk kur'an okumayı öğreniyor, 15 yaşın altındaki her çocuk ise kur'anı ezbere okuyabiliyor, herkes hafız yani. öyle kağıt kalem imkanları da yok, kagıtları ağaç parçaları, kalemleri ıslatılmış kömür, silgileri ise bazen bir bez, bazen de kum. <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDKcU3Wp9ey1xfl3A-cgvtHfdKBnZe6StLUT1UOB4CIhxuLellv2LL8-7j-dHUtd5V_iVoA_cIGfDbPFubKredoFgTCImqnQ_ctzrApVdDp_KOGHZGeAL1Anb6shaNrlDPAW4GDpfNRJ76/s1600/Farhiya%252BAbdi%252BRefugees%252BFlock%252BDadaab%252BFamine%252BSNojK1Z0Ho_l.jpg" imageanchor="1" style="clear:left; float:left;margin-right:1em; margin-bottom:1em"><img border="0" height="134" width="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDKcU3Wp9ey1xfl3A-cgvtHfdKBnZe6StLUT1UOB4CIhxuLellv2LL8-7j-dHUtd5V_iVoA_cIGfDbPFubKredoFgTCImqnQ_ctzrApVdDp_KOGHZGeAL1Anb6shaNrlDPAW4GDpfNRJ76/s200/Farhiya%252BAbdi%252BRefugees%252BFlock%252BDadaab%252BFamine%252BSNojK1Z0Ho_l.jpg" /></a></div> sosyal şartlar ise oldukça kötü. kız çocukları daha 10-11 yaşlarında evlendiriliyor. 12 yaşında 2 çocuklu -çocuk anneler- görmek sıradan bir durum. tabii evlenme imkanı bulunamadığı için farklı sosyal problemlerin de artması söz konusu. çadırlarda tecavüze uğrayan kadınlardan bahsediliyor.. ve ben tüm bunlar karşısında hiçbirşey yapmadığım -yapmadığımız- için utanıyorum. okuduğum yazıda yazar ''burada insanlar ağlamıyor ama hepsinde bir hüzün var. öyle bir hüzün ki, benim onlardan gözlerimi kaçırmama sebep oluyor. korkuyorum, ya bana -şimdiye kadar nerdeydiniz- derlerse diye ve başımı eğiyorum, yüzlerine bakamıyorum'' demiş. <b><i>ben de utanıyorum şimdi: şimdiye kadar onlar için hemen hiçbirşey yapmadığım için...utanıyorum, ben burada kızım ''aman dudağını bükmesin'' diye kendimi paralarken onların orada açlık-susuzluk-hastalık üçgeninde bir veya birkaç çocuğunu kaybettiğini bilemediğim için... utanıyorum evim, arabam, iyi şartlarım için olan çabamın bir kısmını ''onların hayatta kalması için'' göstermediğim için... ve utanıyorum hiçbirşey gelmediyse bile elimden, ellerimi bir kez olsun sadece onlar için semaya uzatmadığımdan, gözyaşlarımı yalnız onlar için akıtmadığımdan, başımı secdeye koyduğumda yüreğim onlar için pır pır atmadığımdan... utanıyorum kendimden ve kendi insanlığımdan!... </b></i>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-32455724693804983702012-07-05T13:19:00.001+03:002012-07-05T13:19:33.471+03:00Ellerim duada, gönlüm Dadaab'ta...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEii2-trSGeOWhMxMK3xtAuJQfoVljXqvHY5dJqGmEUOGQjDfY97evlqbazvnhg-ZYuscVeEUjgYEf4NMW8LsPoODcGRPpXJnbEXcA9D3gjufFlAx1G2FBDFKuGotZzhmrvBCZgv7Jwd9Hd5/s1600/2010_Dadaab_School_m.jpg" imageanchor="1" style="clear:left; float:left;margin-right:1em; margin-bottom:1em"><img border="0" height="112" width="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEii2-trSGeOWhMxMK3xtAuJQfoVljXqvHY5dJqGmEUOGQjDfY97evlqbazvnhg-ZYuscVeEUjgYEf4NMW8LsPoODcGRPpXJnbEXcA9D3gjufFlAx1G2FBDFKuGotZzhmrvBCZgv7Jwd9Hd5/s200/2010_Dadaab_School_m.jpg" /></a></div>
Dadaab; Kenya'nın Garissa vilayetinin Somali sınırında, 650 bin müslümanın yaşadığı (yaşamaya çalıştığı!) dünyanın en büyük mülteci kampı.
ilk olarak 90'lı yıllarda tv'den duymuştum adını, ama çocuk aklımla pek umursamamışım sanırım. sonra 2011'de yaşanan açlık felaketi ile gündeme gelmişti. duyduğum kadarıyla bilmiş, üzülmüş ve elimden gelebileceğin bir kısmıyla yardımda bulunmuştum.
ve şimdi, bu sabah dergimi karıştırırken tekrar rastladım Dadaab'a. bu defa yüreğim sızladı, internetten ufak bir araştırma yaptım ve anladım ki, hem çok şanslı hem çok şanssızım. şanslıyım çünkü Rabbim beni ve sevdiklerimi hiçbir zaman açlıkla terbiye etmedi. ve şanssızım çünkü ben ve sevdiklerim öyle basit şeylerle imtihan oluyoruz ki, o insanların imtihanı neticesinde kazanacakları öyle çokken, bizim imtihanlarımız gibi kazançlarımız da değersiz olacak bu gidişle.
dadaab'a insanlar 1990 yılından beri somali'de yaşanan savaş, kıtlık gibi sebeplerden kaçmak için yola çıktıkları ''ölüm yürüyüşü'' adı verilen bir yolculuk sonrasında ulaşıyorlar. birçoğu yolda çocuklarını, eşlerini ölü ya da ölüme terketmek zorunda oldukları, kampa sağ ulaşsalar bile birçok hastalığı beraberlerinde getirdikleri için yolculuğa bu isim verilmiş.
kamp BM güvencesi altında. güvence dediğimiz; kampa sığınanların kollarına kaçıncı kampçı olduklarını gösteren bir bilezik takılarak, bir çadır, bir iki battaniye ve sarı su bidonları verilerek uçsuz bucaksız çöle bırakılmasını anlıyoruz. sonrası için Allah kerim...
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheBD9pePdDe69NeFcqazhMK_ZZLsGrCxL2abYdY9AIVNUvbojMqBU_Dq4RDIgPnpT9AehkIGF7Bo48E6HJS59TixCT8K0UNBXKuhWYNQoNxBpiYEm5oXLx0JRIOch4QIgvwuQQ9MRyTOUZ/s1600/sut29c11e1629ac631dby.jpg" imageanchor="1" style="clear:left; float:left;margin-right:1em; margin-bottom:1em"><img border="0" height="150" width="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheBD9pePdDe69NeFcqazhMK_ZZLsGrCxL2abYdY9AIVNUvbojMqBU_Dq4RDIgPnpT9AehkIGF7Bo48E6HJS59TixCT8K0UNBXKuhWYNQoNxBpiYEm5oXLx0JRIOch4QIgvwuQQ9MRyTOUZ/s200/sut29c11e1629ac631dby.jpg" /></a></div>
su ihtiyacı sınırlı sayıdaki su kuyularının başında saatler süren bir bekleyiş sonrasında bir miktar karşılanabiliyor. kaldığı çadır su kuyularına uzak olanların halleri içler acısı.
yemek ihtiyacı ise orada geçici veya sürekli olarak orada bulunan yardım kuruluşları sayesinde sağlanıyor. sağlık da aynı şekilde.
eğitim ise bazen bir çadır, bazen de çalılar arasına hazırlanan bir mekan içerisinde düzensiz, kuralsız verilen genel okul eğitimi, arapça ve kur'an dersleri. eğitim şartları çok kötü ama elektrik olmadığı için tv, bilgisayar gibi şeylerle körelmediğinden çocukların zihinleri açık. 3-4 yaşına gelen her çocuk kur'an okumayı öğreniyor, 15 yaşın altındaki her çocuk ise kur'anı ezbere okuyabiliyor, herkes hafız yani. öyle kağıt kalem imkanları da yok, kagıtları ağaç parçaları, kalemleri ıslatılmış kömür, silgileri ise bazen bir bez, bazen de kum.
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDKcU3Wp9ey1xfl3A-cgvtHfdKBnZe6StLUT1UOB4CIhxuLellv2LL8-7j-dHUtd5V_iVoA_cIGfDbPFubKredoFgTCImqnQ_ctzrApVdDp_KOGHZGeAL1Anb6shaNrlDPAW4GDpfNRJ76/s1600/Farhiya%252BAbdi%252BRefugees%252BFlock%252BDadaab%252BFamine%252BSNojK1Z0Ho_l.jpg" imageanchor="1" style="clear:left; float:left;margin-right:1em; margin-bottom:1em"><img border="0" height="134" width="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDKcU3Wp9ey1xfl3A-cgvtHfdKBnZe6StLUT1UOB4CIhxuLellv2LL8-7j-dHUtd5V_iVoA_cIGfDbPFubKredoFgTCImqnQ_ctzrApVdDp_KOGHZGeAL1Anb6shaNrlDPAW4GDpfNRJ76/s200/Farhiya%252BAbdi%252BRefugees%252BFlock%252BDadaab%252BFamine%252BSNojK1Z0Ho_l.jpg" /></a></div>
sosyal şartlar ise oldukça kötü. kız çocukları daha 10-11 yaşlarında evlendiriliyor. 12 yaşında 2 çocuklu -çocuk anneler- görmek sıradan bir durum. tabii evlenme imkanı bulunamadığı için farklı sosyal problemlerin de artması söz konusu. çadırlarda tecavüze uğrayan kadınlardan bahsediliyor..
ve ben tüm bunlar karşısında hiçbirşey yapmadığım -yapmadığımız- için utanıyorum. okuduğum yazıda yazar ''burada insanlar ağlamıyor ama hepsinde bir hüzün var. öyle bir hüzün ki, benim onlardan gözlerimi kaçırmama sebep oluyor. korkuyorum, ya bana -şimdiye kadar nerdeydiniz- derlerse diye ve başımı eğiyorum, yüzlerine bakamıyorum'' demiş.
<b><i>ben de utanıyorum şimdi: şimdiye kadar onlar için hemen hiçbirşey yapmadığım için...utanıyorum, ben burada kızım ''aman dudağını bükmesin'' diye kendimi paralarken onların orada açlık-susuzluk-hastalık üçgeninde bir veya birkaç çocuğunu kaybettiğini bilemediğim için... utanıyorum evim, arabam, iyi şartlarım için olan çabamın bir kısmını ''onların hayatta kalması için'' göstermediğim için... ve utanıyorum hiçbirşey gelmediyse bile elimden, ellerimi bir kez olsun sadece onlar için semaya uzatmadığımdan, gözyaşlarımı yalnız onlar için akıtmadığımdan, başımı secdeye koyduğumda yüreğim onlar için pır pır atmadığımdan...
utanıyorum kendimden ve kendi insanlığımdan!...
</b></i>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-86431845989006080852012-03-18T09:15:00.001+02:002013-03-21T14:09:53.268+02:00Fetih 1453<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6tVZEMYw-Ju-ZqYMpFa6HU2i8tWnaiZV0Obka0ha3nqIr8_KdAXDA41mJDW94xUywcfWkI2Zx3ziFcWJc3n1jORs1Nhd3pTZxTpOxkGwUXuulYf8KEhzsgr_syk-s500JxuA0cXI7okO4/s1600/fetih-1453-afis.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6tVZEMYw-Ju-ZqYMpFa6HU2i8tWnaiZV0Obka0ha3nqIr8_KdAXDA41mJDW94xUywcfWkI2Zx3ziFcWJc3n1jORs1Nhd3pTZxTpOxkGwUXuulYf8KEhzsgr_syk-s500JxuA0cXI7okO4/s400/fetih-1453-afis.jpg" width="282" /></a></div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">efektler etkileyici, senaryo ve oyuncular fena sayılmaz, yani filme harcanan vakit ve para boşuna değil. ama benim gibi filmden bir ''Fatih destanı'' bekleyenler için umut kırıcı.</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">bir kere ''Memet'' dedikleri insan Efendimiz(s.a.v.) tarafından -Konstantiniyye elbet birgün feth olunacaktir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, O'nun askeri ne güzel askerdir.- denilenek müjdelenmiş koskoca bir Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet'tir. ben açıkçası kendisini çok daha mübarek, gönlü iman dolu bekliyordum. beni şaşırttı.</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">sonra padişah eşi milletin arasında öyle- o kıyafetle (muhteşem yüzyıldaki kadınlar gibi) dolaşmaz, dolaşmıyordur herhalde, dolaşmamalı yani.</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Akşemseddin dediğimiz zat Fatih'in yanından bir an olsun ayrılmıyor, padişah ona sormadan adım bile atmıyordu hani. filmdeki Akdede fetihten bir gün önce ancak yetişiyor. o da zavallım dişleri dökülmüş, ne dediği anlaşılmaz vaziyette. olmamış yani.</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">film boyunca en çok ''Hasan'' a üzüldüm. hani şu fetih sırasında Bizans surlarına sancağı ilk diken ''ulubatlı Hasan''. benim fikrimdeki o kahraman, gönlü iman dolu Hasan film boyunca tutturmuş bir -Era- peşinden ayrılmıyor, öpüyor kokluyor, hamile bile bırakıyor kızı, düşünün yani.. ah Hasan ah ben mi gözümde büyütmüşüm seni, yoksa senin kemiklerin mi sızlıyor filmde sana giydirilen profil yüzünden?</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">kafam kazan gibi filmden beri. yıllardır benim bildiğim Osmanlı'mı yanlıştı? tabii ki hayır. bu zamane filmleri bizi yanıltıyor. öyle değil mi??</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">***birileri bana içinden ''izlediğin sadece bir filmdi, illa gerçeği yansıtması gerekmiyor, senarist kendi kurgusunu kullanmış olabilir'' diyor galiba, duyuyorum:)</div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-80103707647514680062012-03-18T09:15:00.000+02:002012-03-18T09:15:18.092+02:00Fetih 1453<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6tVZEMYw-Ju-ZqYMpFa6HU2i8tWnaiZV0Obka0ha3nqIr8_KdAXDA41mJDW94xUywcfWkI2Zx3ziFcWJc3n1jORs1Nhd3pTZxTpOxkGwUXuulYf8KEhzsgr_syk-s500JxuA0cXI7okO4/s1600/fetih-1453-afis.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6tVZEMYw-Ju-ZqYMpFa6HU2i8tWnaiZV0Obka0ha3nqIr8_KdAXDA41mJDW94xUywcfWkI2Zx3ziFcWJc3n1jORs1Nhd3pTZxTpOxkGwUXuulYf8KEhzsgr_syk-s500JxuA0cXI7okO4/s400/fetih-1453-afis.jpg" width="282" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
efektler etkileyici, senaryo ve oyuncular fena sayılmaz, yani filme harcanan vakit ve para boşuna değil. ama benim gibi filmden bir ''Fatih destanı'' bekleyenler için umut kırıcı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
bir kere ''Memet'' dedikleri insan Efendimiz(s.a.v.) tarafından -Konstantiniyye elbet birgün feth olunacaktir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, O'nun askeri ne güzel askerdir.- denilenek müjdelenmiş koskoca bir Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet'tir. ben açıkçası kendisini çok daha mübarek, gönlü iman dolu bekliyordum. beni şaşırttı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
sonra padişah eşi milletin arasında öyle- o kıyafetle (muhteşem yüzyıldaki kadınlar gibi) dolaşmaz, dolaşmıyordur herhalde, dolaşmamalı yani.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Akşemseddin dediğimiz zat Fatih'in yanından bir an olsun ayrılmıyor, padişah ona sormadan adım bile atmıyordu hani. filmdeki Akdede fetihten bir gün önce ancak yetişiyor. o da zavallım dişleri dökülmüş, ne dediği anlaşılmaz vaziyette. olmamış yani.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
film boyunca en çok ''Hasan'' a üzüldüm. hani şu fetih sırasında Bizans surlarına sancağı ilk diken ''ulubatlı Hasan''. benim fikrimdeki o kahraman, gönlü iman dolu Hasan film boyunca tutturmuş bir -Era- peşinden ayrılmıyor, öpüyor kokluyor, hamile bile bırakıyor kızı, düşünün yani.. ah Hasan ah ben mi gözümde büyütmüşüm seni, yoksa senin kemiklerin mi sızlıyor filmde sana giydirilen profil yüzünden?</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
kafam kazan gibi filmden beri. yıllardır benim bildiğim Osmanlı'mı yanlıştı? tabii ki hayır. bu zamane filmleri bizi yanıltıyor. öyle değil mi??</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
***birileri bana içinden ''izlediğin sadece bir filmdi, illa gerçeği yansıtması gerekmiyor, senarist kendi kurgusunu kullanmış olabilir'' diyor galiba, duyuyorum:)</div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-32468603431909252832012-03-11T19:37:00.001+02:002013-03-21T14:09:53.287+02:00izin detayı;<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0sQHe_Kz2Gmu9gjnR-r0SpIVVH5YG_GQfmQb3O3vJBARt3WSU2rU-L4LN3mOr5F8b5G4kxriVRWTGOc4szF0uRA2Y4sG1yosgxK8xhr7eqChZWHuX67jP-9dbOhmQOA_GvJb3DlKKM723/s1600/1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="277" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0sQHe_Kz2Gmu9gjnR-r0SpIVVH5YG_GQfmQb3O3vJBARt3WSU2rU-L4LN3mOr5F8b5G4kxriVRWTGOc4szF0uRA2Y4sG1yosgxK8xhr7eqChZWHuX67jP-9dbOhmQOA_GvJb3DlKKM723/s400/1.jpg" width="400" /></a></div><div style="text-align: justify;">izin 1: bandırma'dan sonra manyas kuş cennetine gidilip dürbün ile kuş seyri+piknik yapılır.</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">izin 2: bolca temizlik yapılır, özlenen mutfakla kavusulup pizza+kısır+elmalı pasta yapılıp çiğdem-çınar ikilisi misafir edilir.( maalesef yiyeceklerin fotosunu cekmeyi unutmusum.) ardından hep birlikte güne gidilip biraz da orda yenilip içilir:)</div><div style="text-align: justify;"><br />izin 3: sabah 2 kahve misafiri ağırlanıp ardından eski iş arkadaşı esma+eymen ile buluşulup çook önceden verilmiş olan kumpir sözü gerçekleştirilir. çoluk çocuk baharın keyfini çıkarmak adına çarşı-pazar gezilir.. tozulur.. minik prenses gün boyu annesini hiç üzmez ama dönüş yolunda dayanamaz uyuyuverir:)</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">izin 4: eskimeyen dost seçil ve oğluşu ömür misafir edilir. bolca sohbet ve kahkaha dolu görüşmeye doyulmayınca cuma tekrar buluşma kararı alınır.</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">izin 5: eski komşular ayşe+nagehan+esra ile kahvaltıda bulusulup akşam olup ceneler agrıyana dek sohbet edilip görüşülmeyen günlerin acısı çıkarılır:)</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">izin 6: tekrar seçil+ömür. bu defa anılardan değil gardroptan yanaydı sohbet. sagolsun manken oldu benim için secilim, uflayıp püflemeden sergiledi bana elbiselerini:)</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">izin 7: ailece kitap fuarı + yemek yaptık. güzel bir akşam oldu..</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">izin 8: yine temizlik ile kapanışı yapıyorum. yarın iş var. -malesef- olmasa da olur muydu ki? </div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-75709868862414635182012-03-11T19:37:00.000+02:002012-03-11T19:38:03.517+02:00izin detayı;<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0sQHe_Kz2Gmu9gjnR-r0SpIVVH5YG_GQfmQb3O3vJBARt3WSU2rU-L4LN3mOr5F8b5G4kxriVRWTGOc4szF0uRA2Y4sG1yosgxK8xhr7eqChZWHuX67jP-9dbOhmQOA_GvJb3DlKKM723/s1600/1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="277" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0sQHe_Kz2Gmu9gjnR-r0SpIVVH5YG_GQfmQb3O3vJBARt3WSU2rU-L4LN3mOr5F8b5G4kxriVRWTGOc4szF0uRA2Y4sG1yosgxK8xhr7eqChZWHuX67jP-9dbOhmQOA_GvJb3DlKKM723/s400/1.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
izin 1: bandırma'dan sonra manyas kuş cennetine gidilip dürbün ile kuş seyri+piknik yapılır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
izin 2: bolca temizlik yapılır, özlenen mutfakla kavusulup pizza+kısır+elmalı pasta yapılıp çiğdem-çınar ikilisi misafir edilir.( maalesef yiyeceklerin fotosunu cekmeyi unutmusum.) ardından hep birlikte güne gidilip biraz da orda yenilip içilir:)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br />
izin 3: sabah 2 kahve misafiri ağırlanıp ardından eski iş arkadaşı esma+eymen ile buluşulup çook önceden verilmiş olan kumpir sözü gerçekleştirilir. çoluk çocuk baharın keyfini çıkarmak adına çarşı-pazar gezilir.. tozulur.. minik prenses gün boyu annesini hiç üzmez ama dönüş yolunda dayanamaz uyuyuverir:)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
izin 4: eskimeyen dost seçil ve oğluşu ömür misafir edilir. bolca sohbet ve kahkaha dolu görüşmeye doyulmayınca cuma tekrar buluşma kararı alınır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
izin 5: eski komşular ayşe+nagehan+esra ile kahvaltıda bulusulup akşam olup ceneler agrıyana dek sohbet edilip görüşülmeyen günlerin acısı çıkarılır:)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
izin 6: tekrar seçil+ömür. bu defa anılardan değil gardroptan yanaydı sohbet. sagolsun manken oldu benim için secilim, uflayıp püflemeden sergiledi bana elbiselerini:)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
izin 7: ailece kitap fuarı + yemek yaptık. güzel bir akşam oldu..</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
izin 8: yine temizlik ile kapanışı yapıyorum. yarın iş var. -malesef- olmasa da olur muydu ki? </div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-82683059192446046252012-03-11T18:19:00.001+02:002013-03-21T14:09:53.296+02:00ömür biter de izin bitmez mi?<div style="text-align: center;">biter elbet, biter de insan ardından böylece bakakalır..</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgxGT2uvuaTXoUAz5CkfasIFjmOmH7bFHFjmLGXz5JOYyFRrmYcNgOpa7UrDQJ40kcnNuNxfod8K7zmWQe3bRghDp1WoLQ1G-CF1Du-J0dpCoaL3T97G_GtpuXo1Uujk3NI3GE72qNxctf/s1600/DSCF6811.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgxGT2uvuaTXoUAz5CkfasIFjmOmH7bFHFjmLGXz5JOYyFRrmYcNgOpa7UrDQJ40kcnNuNxfod8K7zmWQe3bRghDp1WoLQ1G-CF1Du-J0dpCoaL3T97G_GtpuXo1Uujk3NI3GE72qNxctf/s400/DSCF6811.JPG" width="275" /></a></div><div style="text-align: center;">bir haftadır izinliydim. dolayısıyla bir haftadır prensesle bol bol vakit gecirdik, bol bol gezdik, misafir agırladık, oynadık, uyuduk, arkadaslarımızla beraber olduk. ama doyduk mu? asla!..</div><div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: center;">izin süresinde yapılanlara gecersek; o da yeni posta kalsa olur mu ki?</div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-86650530701959876042012-03-11T18:19:00.000+02:002012-03-11T18:24:09.480+02:00ömür biter de izin bitmez mi?<div style="text-align: center;">
biter elbet, biter de insan ardından böylece bakakalır..</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgxGT2uvuaTXoUAz5CkfasIFjmOmH7bFHFjmLGXz5JOYyFRrmYcNgOpa7UrDQJ40kcnNuNxfod8K7zmWQe3bRghDp1WoLQ1G-CF1Du-J0dpCoaL3T97G_GtpuXo1Uujk3NI3GE72qNxctf/s1600/DSCF6811.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgxGT2uvuaTXoUAz5CkfasIFjmOmH7bFHFjmLGXz5JOYyFRrmYcNgOpa7UrDQJ40kcnNuNxfod8K7zmWQe3bRghDp1WoLQ1G-CF1Du-J0dpCoaL3T97G_GtpuXo1Uujk3NI3GE72qNxctf/s400/DSCF6811.JPG" width="275" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
bir haftadır izinliydim. dolayısıyla bir haftadır prensesle bol bol vakit gecirdik, bol bol gezdik, misafir agırladık, oynadık, uyuduk, arkadaslarımızla beraber olduk. ama doyduk mu? asla!..</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
izin süresinde yapılanlara gecersek; o da yeni posta kalsa olur mu ki?</div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-10564072984470266752011-12-31T23:37:00.002+02:002013-03-21T14:09:53.317+02:00hoşgeldin 2012<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://1.bp.blogspot.com/-cQ2ZZ39_ais/Tv-AhjULiAI/AAAAAAAAA6U/UFIsjQJjFg0/s1600/untitled.bmp" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" rea="true" src="http://1.bp.blogspot.com/-cQ2ZZ39_ais/Tv-AhjULiAI/AAAAAAAAA6U/UFIsjQJjFg0/s1600/untitled.bmp" /></a></div><div style="text-align: justify;">ne iyi ettin de geldin, çok zamandır seni bekliyordum ben de. 2011 de yaşadığımız kötü olaylardan yorulmuştum artık. somali'de açlık, van'da deprem, takımımda şike, fransa'nın aldığı karar, ülkemde terör, vatanım insanının birbirine düşmanlığı derken.. ahh diyordum, keşke 2012 gelse de tüm bu olanları unutabilsem..</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">2012 gelse;</div><div style="text-align: justify;">bütün çirkinlikleri, kötülükleri, pislikleri, düşmanlıkları silip atsa...</div><div style="text-align: justify;">mutluluk getirse, huzur getirse, barış, kardeşlik getirse...</div><div style="text-align: justify;">hastalar şifa bulsa...</div><div style="text-align: justify;">dertliler mutlu olsa..</div><div style="text-align: justify;">parası olamayanların parası, evi olmayanların evi, arabası olmayanların arabası olsa...</div><div style="text-align: justify;">kazalar olmasa, hırsızlık-yağmacılık yok olsa...</div><div style="text-align: justify;">insan insanı sevse...</div><div style="text-align: justify;">herkes vicdanının sesini dinlese...</div><div style="text-align: justify;">empati denen şey hepimizde bulunsa...</div><div style="text-align: justify;">gönlümüzdeki güzel dileklerin hepsi gerçekleşse...</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">ahh Rabbim 2012 için istediklerimin hepsi Senin kabul ettiğin bir dua olsa, okuyan herkes amin dese... </div><div style="text-align: justify;"> -amin-</div><br /><br /><br /><div align="justify"></div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-90311568772451809392011-12-31T23:37:00.001+02:002011-12-31T23:37:42.062+02:00hoşgeldin 2012<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-cQ2ZZ39_ais/Tv-AhjULiAI/AAAAAAAAA6U/UFIsjQJjFg0/s1600/untitled.bmp" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" rea="true" src="http://1.bp.blogspot.com/-cQ2ZZ39_ais/Tv-AhjULiAI/AAAAAAAAA6U/UFIsjQJjFg0/s1600/untitled.bmp" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
ne iyi ettin de geldin, çok zamandır seni bekliyordum ben de. 2011 de yaşadığımız kötü olaylardan yorulmuştum artık. somali'de açlık, van'da deprem, takımımda şike, fransa'nın aldığı karar, ülkemde terör, vatanım insanının birbirine düşmanlığı derken.. ahh diyordum, keşke 2012 gelse de tüm bu olanları unutabilsem..</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
2012 gelse;</div>
<div style="text-align: justify;">
bütün çirkinlikleri, kötülükleri, pislikleri, düşmanlıkları silip atsa...</div>
<div style="text-align: justify;">
mutluluk getirse, huzur getirse, barış, kardeşlik getirse...</div>
<div style="text-align: justify;">
hastalar şifa bulsa...</div>
<div style="text-align: justify;">
dertliler mutlu olsa..</div>
<div style="text-align: justify;">
parası olamayanların parası, evi olmayanların evi, arabası olmayanların arabası olsa...</div>
<div style="text-align: justify;">
kazalar olmasa, hırsızlık-yağmacılık yok olsa...</div>
<div style="text-align: justify;">
insan insanı sevse...</div>
<div style="text-align: justify;">
herkes vicdanının sesini dinlese...</div>
<div style="text-align: justify;">
empati denen şey hepimizde bulunsa...</div>
<div style="text-align: justify;">
gönlümüzdeki güzel dileklerin hepsi gerçekleşse...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
ahh Rabbim 2012 için istediklerimin hepsi Senin kabul ettiğin bir dua olsa, okuyan herkes amin dese... </div>
<div style="text-align: justify;">
-amin-</div>
<br />
<br />
<br />
<div align="justify">
</div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-5132933847740314502011-12-28T21:58:00.001+02:002013-03-21T14:09:53.327+02:00anladım ki...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-myhQIZhXAfU/Tvt0pCanJcI/AAAAAAAAA6I/j_ufIajBJ-w/s1600/b-295028-yorgun_civciv.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="225" rea="true" src="http://2.bp.blogspot.com/-myhQIZhXAfU/Tvt0pCanJcI/AAAAAAAAA6I/j_ufIajBJ-w/s320/b-295028-yorgun_civciv.jpg" width="320" /></a></div><div style="text-align: left;">akşam eve gelip işi unuttuğumda, çalışmak o kadar da zor değilmiş...</div><div style="text-align: left;">hafta sonları çalışmadığımda gerçekten dinleniyormuşum...</div><div style="text-align: left;">iş dışında aslında bir sürü boş vaktim varmış...</div><div style="text-align: left;">çok erken ve fazla uyuyormuşum...</div><div style="text-align: left;">bazen çok gözüken paralar, emekle karşılaştırıldığında çook azmış...</div><div style="text-align: left;">yapamam sandığım şeyleri yapmam için iki şeye ihtiyacım varmış. ''başlamak ve sabretmek''</div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;">iki haftadır hem gündüz hem gece çalıştım, başladım, sabrettim ve bitirdim. ama çok yoruldum. bir daha yapar mıyım? -asla!-</div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-16782182292060289142011-12-28T21:58:00.000+02:002011-12-28T21:58:57.661+02:00anladım ki...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://2.bp.blogspot.com/-myhQIZhXAfU/Tvt0pCanJcI/AAAAAAAAA6I/j_ufIajBJ-w/s1600/b-295028-yorgun_civciv.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="225" rea="true" src="http://2.bp.blogspot.com/-myhQIZhXAfU/Tvt0pCanJcI/AAAAAAAAA6I/j_ufIajBJ-w/s320/b-295028-yorgun_civciv.jpg" width="320" /></a></div><div style="text-align: left;">akşam eve gelip işi unuttuğumda, çalışmak o kadar da zor değilmiş...</div><div style="text-align: left;">hafta sonları çalışmadığımda gerçekten dinleniyormuşum...</div><div style="text-align: left;">iş dışında aslında bir sürü boş vaktim varmış...</div><div style="text-align: left;">çok erken ve fazla uyuyormuşum...</div><div style="text-align: left;">bazen çok gözüken paralar, emekle karşılaştırıldığında çook azmış...</div><div style="text-align: left;">yapamam sandığım şeyleri yapmam için iki şeye ihtiyacım varmış. ''başlamak ve sabretmek''</div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;">iki haftadır hem gündüz hem gece çalıştım, başladım, sabrettim ve bitirdim. ama çok yoruldum. bir daha yapar mıyım? -asla!-</div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-36377562270465902592011-12-20T01:47:00.001+02:002013-03-21T14:09:53.340+02:00sen de beni özlüyoy musun çok?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikHJEUllEMoiJVh9syiEJYokU3dcowFylIAtk1ksWMT_CwvnTUPJTXWDm6Vb-ZyY9jSXxvtxWg-6EDXz59GXvWF6IRCh-XVAiBeV1UKJillmQ8tlUO9smbN0ti3vcjZ80jFMgfIGqi4DE8/s1600/DSCF6100.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" oda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikHJEUllEMoiJVh9syiEJYokU3dcowFylIAtk1ksWMT_CwvnTUPJTXWDm6Vb-ZyY9jSXxvtxWg-6EDXz59GXvWF6IRCh-XVAiBeV1UKJillmQ8tlUO9smbN0ti3vcjZ80jFMgfIGqi4DE8/s320/DSCF6100.jpg" width="291" /></a></div><div style="text-align: left;">miniğin bir tanesi annesini çok özlüyormuş, okula gidince onun yüzünü düşünüyor aklına gelmeyince hep ağlıyormuş. gece annesi ona sarılıp yatınca bunları anlatmış. annesi ağlamış, minik ağlamış.</div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;">şimdi de ben ağlıyorum, hem o miniğe, hem onu bırakıp işe gitmek zorunda olan annesine, hem kendi miniğime, hem kendime... ağlıyorum işte, gündüz çalıştığım yetmiyormuş gibi, şimdi bu saatte desen çiziyor oluşuma, hasta, yorgun, uykusuz olsamda sabah oldugunda hepsini unutup işe gidecek oluşuma...</div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;">ağlıyorum, miniğimle doyasıya vakit geçiremeyişime, ona yetemeyişime.. </div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;">ağlıyorum, ağlıyorum, onu çok özlüyorum. bana belli etmiyor ama o da beni böyle çok özlüyormu ki?..</div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4024758316203341392.post-49744233064770945902011-12-20T01:47:00.000+02:002011-12-20T01:47:18.134+02:00sen de beni özlüyoy musun çok?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikHJEUllEMoiJVh9syiEJYokU3dcowFylIAtk1ksWMT_CwvnTUPJTXWDm6Vb-ZyY9jSXxvtxWg-6EDXz59GXvWF6IRCh-XVAiBeV1UKJillmQ8tlUO9smbN0ti3vcjZ80jFMgfIGqi4DE8/s1600/DSCF6100.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" oda="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikHJEUllEMoiJVh9syiEJYokU3dcowFylIAtk1ksWMT_CwvnTUPJTXWDm6Vb-ZyY9jSXxvtxWg-6EDXz59GXvWF6IRCh-XVAiBeV1UKJillmQ8tlUO9smbN0ti3vcjZ80jFMgfIGqi4DE8/s320/DSCF6100.jpg" width="291" /></a></div><div style="text-align: left;">miniğin bir tanesi annesini çok özlüyormuş, okula gidince onun yüzünü düşünüyor aklına gelmeyince hep ağlıyormuş. gece annesi ona sarılıp yatınca bunları anlatmış. annesi ağlamış, minik ağlamış.</div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;">şimdi de ben ağlıyorum, hem o miniğe, hem onu bırakıp işe gitmek zorunda olan annesine, hem kendi miniğime, hem kendime... ağlıyorum işte, gündüz çalıştığım yetmiyormuş gibi, şimdi bu saatte desen çiziyor oluşuma, hasta, yorgun, uykusuz olsamda sabah oldugunda hepsini unutup işe gidecek oluşuma...</div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;">ağlıyorum, miniğimle doyasıya vakit geçiremeyişime, ona yetemeyişime.. </div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;">ağlıyorum, ağlıyorum, onu çok özlüyorum. bana belli etmiyor ama o da beni böyle çok özlüyormu ki?..</div>emelhttp://www.blogger.com/profile/10389849766293907371noreply@blogger.com0