24 Ocak 2010 Pazar

olmak cesareti

Ocak ayında 3. kitabımı da okuyup kitaplığıma geri koydum bile. önümüzdeki bir hafta içerisinde elime kitap almayı düşünmüyorum. photoshop çalışmalarıma öncelik vermem lazım bu aralar. ayrıca hazırlayıp yazmam gereken bir sürü de ders birikti. neyse kitaba geçecek olursak:
Olmak Cesareti, psikiyatrist Kemal Sayar'ın denemelerinden oluşan bir kitap. akıcılıktan ziyade okuyucuyu bilgilendirmeyi hedeflemiş sanki. deneme dediğin genelde yolda, ders arasında, bir fincan kahve ile rahatlıkla okunabilir, fakat bu kitap öyle değil, ne dediğini tam anlayabilmek için ciddi-sessiz bir zaman ayırmak gerekiyor. çok ilginç konuları da var, çok sıkıcı olanları da. tabii bu düşünceler kişiden kişiye değişir. okuyup görmek gerek.
kitap içerisinde en hoşlandığım paragraflardan biri:
''O halde, sen aşk için birşeyler yap. baksana herkes aşksızlıktan ağır ağır ölüyor. dünyalık biriktirmek telaşındaki adam, dinini öfkeden bir mızrak halinde başkalarının kalbine saplamak isteyen adam, evinde kocasıyla saatlerce Tv karşısında bir çift laf etmeden oturan kadın ve sokaklarda özgürce koşamadığı için meramını tv lehçesiyle anlatan çocuk: hepsi ağır ağır ölüyor. yeknesaklığın onulmaz kederi evleri, sokakları, meydanları çoktan işgal altına almış. insanlar matbuatın dillerine tutuşturduğu replikleri konuştuğu için oyun heyecansız devm ediyor. sen gel, aşk için birşeyler yap; bir haylazlık, bir yaramazlık yap, bu konuşmaya yüreğinin sesiyle katıl, metnin dışına çık, derin bir nefes al. aşk için birşeyler yap; bir yoksulu doyur, sevmediğin bir insana iyi günler dile, Tanrı'nın adını an ve dostlarını hatırla. ego adacığında bir Robinson olmayı bırak, sokağın sesiyle, kalabalığın uğultusuyla tanış ve gözgöze geldiğin her insana aşktan sözet.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

sizin yorumunuzu alayım:))