13 Şubat 2010 Cumartesi

Aile İçi iİetişim 2

uzman danışman psikolog Yasemin Yalçın Aktosun'un seminerinde tutulmuş notlarımdan ibaret olan ''Aile içi iletişim'' konulu yazının devamıdır.

*çocuk hayatında 3 riskli dönem vardır. bunlar: doğum dönemi
                                                                        ön ergenlik dönemi (3-6 yaş)
                                                                        ergenlik dönemi (8-20 yaş)
*doğum dönemi travmatik bir dönemdir. çünkü çocuk anne karnında sükunetli, sıcak, sakin bir ortamdayken soğuk, gürültülü, karışık bir aleme geçer ve doğal olarak bir travma yaşar. (biz şehir değiştirdiğimizde bile uykularımız bozulur.)
*çocuğun bu travmayı en kolay bir şekilde atlatabilmesi için doğumun ardından ilk 2 dakikada annenin bağrına yatırılmalı ve kalp atışlarını duyması sağlanmalıdır. çocuk annenin kalp atışlarını duyduğunda ''ohh, doğru yerdeyim'' der. doğum sezeryanla gerçekleştiyse bile daha anne ayılmadan bebek annenin üzerine koyulabilir. çünkü çocuk anneyle ne kadar çabuk buluşursa ruh sağlığı o kadar iyi olur.

*3-6 yaş dönemini kapsayan ön ergenlik döneminde çocuk varlığını ve dünyayı yeni keşfediyordur. herşeyin onun olduğunu ve herşeyin onun istediği şekilde olmasını ister. bu nedenle çabuk sinirlenebilir, hırçın olabilir. güneşin doğmamasına da, karın yağmasına da sinirlenip ağlayabilir.
*çocuğun bu dönemi kolay atlatabilmesi için anne baba son derece sakin ve kendinden emin olmalıdır. çocukla asla inatlaşılmamalı, sinirlendiğinde ilgisi dağıtılmalı, bol duş aldırılmalı, ev sakin bir ortam haline getirilmeli.  ses azaltılmalı, tv açılmamalı ya da kısık sesle izlenmeli, yüksek sesle konuşulmamalı, mümkün olduğunca alışveriş merkezlerinden uzak durulmalı. çocuk ne kadar doğal bir ortamda yetişirse o kadar sakin olur.
* evde kısık tınılı ses olması da yardımcı olabilir. klasik müzik, ya da kur'an-ı kerim kısık sesle açılıp dinlenebilir. bu hem çocuğun zihnini açacak hem de sakinleşmesini sağlayacaktır.

*çocuk hırçınlık yaptığındaa bağırılmamalı, hakaret edilmemeli, asla şiddete başvurulmamalı. unutmayın ki çocuk taklit ederek büyür.

*ön ergenlik dönemindeki çocuklar paylaşmayı bilmiyor olabilirler. ona bunu öğretmek istiyorsak eşimizle birlikte bir drama yapabiliriz. mesela sofraya oturulduğunda baba anneye al canım ekmeğimin yarısını seninle paylaşayım dediğinde anne teşekkür eder ve mutlu olduğunu gösterirse çocuk paylaşmanın güzel birşey olduğunu düşünecektir.

*8-20 yaş dönemini kapsayan ergenlik döneminde ise çocuk ''ben kimim, bu dünyadaki anlamım ne, kimi örnek almalıyım..?'' gibi soruları kendine sormaya başlar. ve bir süre anne babayı hayatından çıkarır, onlar fazla birşey bilmiyorlardır, hayatındaki en önemli varlıklar arkadaşlarıdır. onlar tarafından sevilecek, takdir edilecek şekilde giyinmeye ve davranmaya başlar.
*anne-babalar asla çocuklarının arkadaşlarıyla kendilerini kıyaslamamalılar. bak o sana böyle yaptı ama ben hep senin iyiliğini istiyorum gibi kıyaslamalara girerseniz onlarda sizi kıyaslamaya başlar. arkadaşlarını eleştirirseniz sizi silebilir.
*eleştirmek yerine yapcı olmaya çalışın. çocuk yaptıklarından dolayı evde eleştiriliyor dışarıda ise onay görüyorsa dışarı gider. dinlediği müzik, giydiği kıyafetler, saç tarzı sizin hoşunuza gitmeyen bir şekilde olabilir, yine de eleştiriden uzak durun, sohbet eder bir tarzda konuşmaya çalışın. örn: evet bu sana yakışmış ama sanki biraz boyunu kısa göstermiş...

çocuk eğitiminde püf noktalar
* çocuk anne-babaya hayran olarak dünyaya gelir. ona zayıf yönlerinizi göstermeyin

*ne duygusallığınızı kullanıp seni sevmem, bak küserim gibi şeyler söyleyin ne de katı otoriteyle işini halleden bir ebeveyn olun. olmamız gereken ''iyi kalpli ve kararlı ebeveyn'' olmak.

*söz verin ve arkasında durun.

* çocuğunuzu herşeye rağmen sevin ve bunu dile getirin.

*karşılıklı saygıyı ihmal etmeyin. (2 yaşını doldurmuş her çocuğun odasına kapısı çalınarak girilmeli.)

*özel anlarınız ve paylaşımlarınız olsun.
*her akşam 5 dk. tv., bilgisayar vs. kapatıp dizdize oturup meyve yiyin, sohbet edin.
*her akşam 2 dk. çocuğunuzun dünyasına dolu dolu girin. ''bugün sana sımsıcacık sarılmak istiyorum, bugün oğlumla güzel bir karar almalıyız, bugün seninle birlikte limonata içelim mi?'' gibi şeyler söyleyin ve bunları yaparken içten olun.

*evin gücü, otoritesi, reisi babadır. baba evine bağlı, evden haberdar, hanımının derdiyle, çocuklarının sıkıntılarıyla alakadar olmalıdır.
*anne evin sultanıdır. eve güzel enerji vermeli, güleryüzlü olmalıdır.

                                                                 THE END:)

4 yorum:

  1. Merhaba Bloğunuz ve paylaşımılarınız çok güzel.Benimde psikolojiye ilgim var.Öğretmenlik yaptığım dönemlerde seminerleri hiç kaçırmazdım.Çocuklarımı ve öğrencilerimi yetiştirirken çok faydalanmıştım.Sizi tebrik ediyorum.Bilgilerinizi bizlerle paylaştığınız için....

    YanıtlaSil
  2. anneler için ne güzel bilgiler bunlar.
    benimde 1yaşında oğlum var bir solukta okudum ve çok beğendim teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. merhaba özlem hanım, güzel düşünceleriniz için çok teşekkür ederim. siz de seminerlerden tuttuğunuz notları bizimle paylaşsanız, birbirimizin bilgilerinden faydalansak keşke, ne güzel olur:)

    YanıtlaSil
  4. yemek yapalım; notlarımı beğenmenize sevindim. oğluşunuza sağlıklı bir ömür diliyorum. sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil

sizin yorumunuzu alayım:))