11 Mart 2010 Perşembe

Eylül

Türk klasiklerimizden olduğu için mutlaka okumalıyım diyerek aldığım, fakat okuduğum romanlar içerisinde beni bu derece sıkan ilk kitap Eylül. türk edebiyatının ilk psikolojik romanı olduğu için olsa gerek pek açmadı. roman dediğin sürükleyici olmalı, bir solukta okunabilmeli değil mi? ben bu kitapta hiç adetim olmadığı halde bir çok paragrafı atlamak zorunda kaldım.
konusuna gelince; maalesef yine pek iç açıcı şeyler söyleyemeyeceğim. çok sevdiği kocasını aldatan bir kadın ve yakın arkadaşının karısına sevdalanmış bir adam. bu iki sevdalı bir türlü cesaret edemeyip bir araya gelemiyorlar ve en son köşkte çıkan bir yangında birlikte vefat ediyorlar. hepsi bu. inanın aralarda hiçbirşey yok.
okudukça değer yargılarımızla hiç örtüşmeyen aşk-ı memnu'yu hatırladım hep. oradada bihter kocasını aldatıyor, behlül amcasını ve bir türlü cesaret edip aşklarını itiraf edemiyorlar, çünkü gerçekten aşık değiller bence, öyle olsa gözleri kimseyi görmez, korku nedir bilmezlerdi...

yine de kimseyi yanıltmak istemem, sonuçta türk klasiklerine girmiş bir kitap. eğer bir arkadaşınızda var ve boş vaktinizde varsa alın okuyun derim. çünkü para vermeye ve özel zaman ayırmaya değmez (bence!)


5 yorum:

  1. konusu aşkı memnuya çok benziyor gerçekten...

    YanıtlaSil
  2. evet yaaa süper roman bu.. bende geç okuyanlardanım..ama çok severek bir solukda bitirdim :) hem aşk hem hüzün... ahh ahhh

    YanıtlaSil
  3. yetenek-sizin; bence de:)

    celebi74; gerçekten mi yaa, süper mi yani bu roman?? demek ki zevkler ve renkler tartışılmaz diye boşuna dememişler diyenler:))

    YanıtlaSil
  4. emelcim aralarda sıkılmış olmama rağmen atlamadan okudum ve sonunda bayıldım.
    aşk-ı memnu izlemiyorum ama konusuna haliyle hakimim.. ama orda burdaki aşkın saflığı kesinlikle yok!

    bir insanı sevmek, duyulan arzu illede yüz kızartacak şeyler yaptırmaz mesela şimdilerde unutulan bir şey bu. aşk varsa herşey mübah gibi gösterilmeler çok yaygın. nerdeyse empoze ediyorlar.
    evet aralarda sıkıldığım olmuştu ama kitabı bitirince gerçekten hoşuma giden bir kitap olduğuna hikmettim.

    mesela okumamın ardından yıllar geçmesine karşın o eldiven olayı hala aklımda.
    uzun yazdım yaw sorry :)

    YanıtlaSil
  5. seyhancım; dedim ya zevkler ve renkler tartışılmazmış:)
    senin yorumunu okuyunca aklıma geldi de, acaba ben aşk-ı memnuya gıcık oldum da daha eylülün başlarındayken bir benzerlik görüp önyargıyla mı okudum acaba kitabı. ama yok ya yine de sıkıcı ve dedim ya yanlıştı içerik bence,(bence!).
    bu arada yorumun gayet güzeldi benim için, uzun falan değil. zaman ayırdığın için thanks canım:)

    YanıtlaSil

sizin yorumunuzu alayım:))